280 syf.
9/10 puan verdi
Peyami Safa'nın Attila'sı
Attila’nın adını ilk duyduğumda ortaokul birinci sınıfta idim. Avrupa Hunları’nın hakanı olduğunu ve barbar kavimleri sürerek Roma’ya kadar girdiğini biliyordum. Bir de ‘gerdek gecesinde burun kanamasından öldüğünü!’ Sonrasında epeyce bilgi sahibi olduysak da elbette bunların çoğu tevatürlere dayalı şeylerdi. Attila, ilk defa 1930’larda
Attila
AttilaPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2019912 okunma
254 syf.
·
Puan vermedi
Moğol İmparatorluğu (1196-1227) Temuçin olarak başlayan serüven Cengiz Han olarak en parlak dönemini yaşayarak nerede ise dünyanın yarısını at sırtında egemenliği altına alan bir şahsiyetin ve Moğol egemenliğinin doğuşundan sonuna kadar olan süreci okuyorsunuz bu kitapta. Müthiş bir askeri deha ve insan yönetimindeki üstünlüğü ile büyük bir orduya hükmedebilen Cengiz Han, diğer taraflarda zaman, zaman direniş gösteren ancak sonunda mağlubiyeti tadan krallıklar ve devletler. Moğollarda yaşamak öylesine güç ve zor ki ! Doğumla başlıyor bu ızdıraplı hayat. Yemek yerken önce güçlü kuvvetli erkekler, daha sonra kadınlar ve kalır ise çocuklar yemek yiyebiliyor, ayrıca göç öncesi çocuklara verilen acımasız ama onları ileride acımasız bir asker yapacak görevler insanı şaşkına çeviriyor. Bu insanların niye bu kadar gaddar ve istilacı olduklarını kitabı okuduktan sonra daha iyi anlayabiliyoruz. Kitabı okur iken Harzem İmparatorluğu' nun Şahı na çok öfkelenmiştim. Güç zehirlenmesine tutularak Cengiz Han hakkında hiçbir bilgisi olmaması ve yaptığı hatalar ile koca bir kıta nın yakılıp yıkılmasına ve sefil bir şekilde yaşamını yitirmesine. Ama her şey bir nedene bağlı olduğunu düşündüm. Evet, o hata yapacak Cengiz Han istila ve işgal yapacak ve sonucunda da bizler bu topraklarda yaşayacaktık. Belkide bu gün bir TÜRK olarak TÜRKİYE’ de yaşıyor oluşumuzu Harzem İmparatorluğu' nun Şahı na, Cengiz Han’a ve Cengiz'in torunu ve Mengü'nün kardeşi Hülagü’ ye borçluyuz. Tarih sevenler için güzel bir kitap…
Moğolların Efendisi Cengiz Han
Moğolların Efendisi Cengiz HanHarold Lamb · Tutku Yayınevi · 2011363 okunma
Reklam
280 syf.
9/10 puan verdi
Attila’nın adını ilk duyduğumda ortaokul birinci sınıfta idim. Avrupa Hunları’nın hakanı olduğunu ve barbar kavimleri sürerek Roma’ya kadar girdiğini biliyordum. Bir de ‘gerdek gecesinde burun kanamasından öldüğünü!’ Sonrasında epeyce bilgi sahibi olduysak da elbette bunların çoğu tevatürlere dayalı şeylerdi. Attila, ilk defa 1930’larda
Attila
AttilaPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2019912 okunma
456 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Alıntı: Moğol Kurdu, Temuçin'in yani tün dünyanın tanıdığı ve önünde korkuyla diz çöktüğü Moğol İmparatorluğu'nun kurucusu Cengiz Han'ın hikayesi. Sadık dostu ve kan kardeşi Borçu'nun ağzından anlatılan hikayede, Moğol boylarının kendi sancağı altında toplayan Cengiz'in Çin ve İran gibi kadim devletlere nasıl diz çöktürdüğünü, kendi ordusundan on kat kalabalık orduları nasıl bozguna uğrattığını ve görkemli imparatorluklara nasıl son verdiğini öğrenirken bir yandan da kadın düşkünü, kıskanç, gözünü kırpmadan cana kıyan, öfkeli, duygusal Cengiz'i tanıyoruz.
Moğol Kurdu
Moğol KurduHoméric · Doğan Kitap · 2008225 okunma
Doğudaki büyük göçebe imparatorlukların tarihlerine şöyle bir baktığımızda, Hazarların kendilerinden önce gelen Hun ve Avar imparatorluklanyla kendilerinden sonra gelen Moğol İmparatorluğu arasında, hem zaman hem büyüklük hem de uygarlık düzeyi bakımından bir geçiş dönemi oluşturduğunu görmekteyiz.
İnsan kültürleri sürekli değişim halindedir. Peki bu değişim rastgele midir yoksa uzun vadede belli bir örüntüsü mü vardır? Başka bir deyişle, tarihin bir akış yönü var mıdır? Cevap evettir. Bin yıllar boyunca küçük ve basit kültürler, zamanla daha büyük ve karmaşık uygarlıklar oluşturacak şekilde birleşti ve dünya giderek her biri öncekilerden daha büyük ve karmaşık daha az sayıda mega kültüre ev sahipliği yapmaya başladı. Bu elbette sadece makro seviyede geçerli çok kaba bir genellemedir. Mikro seviyede birleşip daha büyük bir mega kültür oluşturan her kültür grubunda, parçalanıp dağılmış bir mega kültürün izi bulunabilir. Moğol İmparatorluğu gelişerek Asya'nın devasa topraklarını hatta Avrupa'nın bazı yerlerini ele geçirdi, ama sonra bölünerek parçalara ayrıldı. Hıristiyanlık yüz milyonlarca insanı etkisi altına aldığı anda sayısız mezhebe bölündü. Latin dili, Batı ve Orta Avrupa'ya yayıldıktan sonra ulusal diller haline gelerek yerel lehçelere ayrıldı. Bunlar birleşmeye doğru ilerleyen, daha büyük ve geri döndürülemez bir eğilimin geçici kırılmalarıdır.
Sayfa 172Kitabı okudu
Reklam
962 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.