Rusya ve İran, Hazar Denizi'ndeki kilit öneme sahip limanları ve Azerbaycan'ı yüz yıldır aralarında paylaşamıyorlardı. İki ülke de aralarında yer alan Kafkasya ve Gürcistan üzerinde hak iddia ediyordu ancak Rusya'nın tek derdi, saldırgan komşusunu hizaya getirmek değildi. Sömürge elde etmek için mevcut sınırlarının ötesindeki
Prof. D.W. Eberhard 480 'li yıllarda Fu-fu'lo'ların Juan-juanlar'a tabi olduklarını, sonra onlardan ayrıldıklarını söylüyor. Bilindiği gibi Prof. Eberhard Çeçenler'den Juan-juan'lar diye söz etmektedir. Yine aynı eserde Tu-cüeler'in (Türkler) Ecdad mağarasından çıktıkları ve Juan-Juanlar'ın demircileri oldukları geçiyor. Yue-anlarla Juan-Juanlar önceleri dostmuş, sonradan düşman olmuşlar, To-balar'a hokkabazlar sunarak Juan-Juanlar'a karşı yaptıkları savaşlarda kendilerine yardım etmelerini istemişler. Juan-Juanlar 460 yılında Gü-şılar'ın yurtlarını istilâ etmişlerdir. Bu arada Hu-Guolar'da 502-566 yılları arasında Juan-Juanlar'a tabi olmuşlar. Garpte Yen-çi, şarkta Cau-h'yen ve şimalde Baykal gölüne kadar uzanmışlardır. Bu arada ilginç bir görüşü de aktarmak isteriz. Avarlar, Sibirya-Ural-Kore-Moğolistan ve Türkistan gibi geniş toprakların hakimi Cücen Türk İmparatorluğu'nun boylarından olup, Göktürk isyanı sonucu batıya çekilen Türk kollarından biridir. Burada Avar kavramı içinde Çeçenlerden de söz ediliyor.
“Titre ve kendine dön!”
(Bilge Kağan Yazıtı, Orhun Irmağı, Moğolistan)
Merhaba kitap severler;
Morco Polo daha 17 yaşındaydı ,babası ve amcasıyla ilk ipek yolu üzerinden keşiflerine başladı. Seyahatleri esnasında gezdiği ,gördüğü yerleri tek tek not etti. Moğolistan yakınlarında kalan kısa bir süre yaşayan oradaki kültürler hakkında bilgi edinen ve Kubilay Han'ın görevlendirilmesiyle tam on yedi yıl doğu ülkelerini dolaşmıştır. Kubilay Han, Morco Polo' dan çok etkilenir ve onu elçisi yapar.Görevler vererek değişik farklı yerlere yollar ,bu süreçte dört dil öğrenir . Dolu dolu keşifler ve farklı kültürleri yaşayarak öğrenir .
Öncelikle önsöz ve giriş bölümü oldukça uzun ve verilen bilgiler ile okuyucuyu hazırlanıp sunulması,emek verildiğini açıkça gösteriyor.
Dünyanın tarihi olayları ve keşfedilmesini hem sosyal hem de kültürel yaşam şekillerini biz okurken öğreten güzel bir tarihi dönem ve araştırma kitabı olmuş. Çeviriden dolayı fazlasıyla editör hataları olsa da salon yayinlarına böyle donanımlı eserin kazandırılmış olması taktire şahan. Bu tür kitaplara ilgisi olanlar mutlaka değerlendirmeli.
@salonyayinlari
Kahvekokulukitaplar1
#Marcopolo
#Rostıcheollodopisa
#Mustafakemalözden
#fundaileheryerdeoku
#heryerdeoku#books
#book#fyp#etamin
#benimkütüphanem
#benimseçkilerim
Kendi Asker arkadaşlarını yiyen Moğollar
Bir defasında Kuzey Çin'de imparatorun da bulunduğu Kıtayların bir kentini kuşatırken, kuşatma çok uzun sürdüğünden dolayı yiyecekleri tükendi ve her 10 kişiden birini seçip diğerleri için pişirip yemek zorunda kaldılar
Sayfa 63Kitabı okudu
Türklerin yaşadıkları yerler
Cansu Canan: Çağdaş bir haritayı elimize aldığımızda Türklerin yaşadıkIarı yerler olarak nerekri gösterebiliriz?
Taşağıl:
Kuzeydoğuda Yakutistan bölgesinden başlar; Rusya Federasyonu' nun iç doğu kesimleri, yani Moğolistan ve Çin'in kuzey kesimleri Türk bölgeleridir. Doğu Türkistan dediğimiz bölge yoğun Türk nüfusudur.
Bağımsız Türk
Sayfa 18 - KronikKitabı okudu
Ateşin her şeyi temizlediğine inanırlar.
Sayfa 54Kitabı okudu
Alman Kuvvetleri Kafkasya'da
Alman kuvvetlerinin Kafkasya'ya girmesi, hem Almanya'nın Şark siyaseti açısından, hem de Doğu halkları açısından
ayrı bir öneme sahiptir. Alman ekonomisi ve sanayisinin devamı açısından vazgeçilmez olan Güney Kafkasya'nın petrol zengini olması bir yana, Rusya tarihini iyi bilen Alman uzmanlar,
“ Hunlar’ın, Göktürkler’in ve dünyayı titreten Cengizlilerin yaşadığı yerlerde adım adım dolaşmak, toprağa uzanıp masmavi göğü seyretmek ve mukaddes sulara girip yıkanmak … / Moğolistan’da yaşayan en uzak kardeşlerimizle, Kazaklarla ve Tuvalarla görüşmek … / Bunları ömrümün biraz zorlu , fakat en güzel ve en talihli günleri olarak kaydettim. “
ÖTÜKEN, Gök Türk Kağanlığının doğudaki merkezî bölgesinin adıdır. Kağan unvanı olan "Tengri + Kaan'ın bileşik bir kelime olup "Tengriken" olması gibi bunun da "Ötük + Kaan"ın birleşmesinden doğup "Ötüken" olduğu düşünülebilir. Kelime "Ötüken Yış" şeklinde olarak ilkönce Sekizinci Asır'a âit
