Mehdi yani kurtarıcı anlayışının kökeni çok eskilere dayanıyor. Farklı isimlerle anılan bu kurtarıcı inancı, toplumları oyalamış durmuş. Hinduizm'de KALKİ; Budizim'de MAYTREYA; Mayalarda KUKULKAN; Mısır'da AMENİ; Mecusiler'de SAOŞYANT; Yahudi ve Hıristiyanlıkta MESİH, beklenen kurtarıcı olmuş. Moğollar Cengizhan'ın kurtarıcı olarak yeniden dirilip geleceğini beklemiş. İslam dünyasında da çokça MEHDİ'ler gelip geçmiş . Değişik bölgelerde aynı anda var olan kurtarıcılardan bahseder tarih kitapları. Şiiler 12. Masum imamı, yani Mehdi'yi hala bekliyor.. Sünni dünyasında MEHDİ'ler(!) den geçilmiyor...
Kaynaklarda 7./13. yüzyıldaki birçok Rifai şeyhi veleh sıfatıyla vasıflandırılmış veya muvelleh dervişlerle yakın ilişki içinde tasvir edilmiştir. Veleh veya muvelleh kelimeleri ise, daha önce ifade ettiğimiz üzere, Arap müellifler tarafından Kalenderi, Haydari veya onlara benzer meşrebe sahip dervişleri tanımlamak için kullanılmıştır.
Sayfa 118 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Birinci Bölüm, Şam ve Anadolu Dolaylarında 7./13. Yüzyılda Tasavvuf ve Muvelleh Dervişlik, MUVELLEH KAVRAMI VE TARİKATLAR, Rifâîlik, Veleh Sıfatı ile Vasıflandırılmaları
Reklam
Kaynaklarda bahsedilen diğer bir olay, Moğollar Şam'ı terk ettikten sonra, Rifailerin rahat ortam bulamadıkları ve birtakım baskılara maruz kaldıklarını göstermektedir. Buna göre, 9 Cemâziyelevvel 705 / 27 Kasım 1305 tarihinde Şeyh Salih er-Rifâî, Ablak Sarayı'nda saltanat naibinin huzurunda bir toplantıya katılmıştır. Toplantı Rifailere
Sayfa 112 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Birinci Bölüm, Şam ve Anadolu Dolaylarında 7./13. Yüzyılda Tasavvuf ve Muvelleh Dervişlik, MUVELLEH KAVRAMI VE TARİKATLAR, Rifâîlik, Moğollarla Yakın İlişkiler
Moğollar yazıyı bilmezdi ve Moğolların en iyi vakanüvisleri düşmanlarıydı.
Taceddin b. er-Rifâî'nin Moğollar nezdinde saygı gören bir şeyh olduğuna dair bir diğer rivayeti, yine İbnu's-Serrâc nakletmektedir. Rivayete göre; şeyh çocuklarının tasavvufi hallerinin olmadıkları, ancak buna rağmen tasavvuf mensuplarına ayrılan mallardan istifade ettiklerine dair bir şikayet Moğol yöneticilerine ulaşınca, devlet yöneticileri bazı önlemlerle bu durumu engellemeye çalışmışlardır. Çocuklarının birtakım nimetlerden uzak kalmasını istemeyen şeyhler de harekete geçerek, Taceddin b. er-Rifâî'ye başvurmuşlardır. Diğer bütün şeyhlerin problemi halletmesi için ona başvurma düşünceleri bile Rifailerin Moğollar katındaki itibarını göstermeye yeterlidir. Taceddin b. er-Rifâî, kendisine gelen şeyhlerin ricasını geri çevirmemiş, hemen yola çıkarak Moğol hükümdarının huzuruna varmış ve ondan uygulamanın kaldırılmasını istemiştir. Moğol erkânını etkilemek için hallerinin sahihliğine bir işaret olarak onların huzurlarında zehir içmiş ve içtiği zehirden zarar görmemesi üzerine, han görüşünden rücû edip tekrar eski uygulamayı yürürlüğe koymuştur.²³⁸ Rivayet, hanın görüşünden rücû etmesini keramete bağlı olarak aktarmıştır. Sonuç almayı keramete bağlamak, şeyhlerin kerametlerinin büyüklüğünü vurgulamaya çalışan müellif için doğal kabul edilmelidir. Ancak problemin çözümü, gösterilen kerametten ziyade, rica için gelenlerin değerine bağlı olsa gerektir. Rifailerin rahatça hanın huzuruna çıkabilmeleri bile, sahip oldukları itibar açısından vurgulanması gereken bir durumdur. ²³⁸ İbnu's-Serrâc, Tuffâh, Vr. 223b-224a.
Sayfa 111 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Birinci Bölüm, Şam ve Anadolu Dolaylarında 7./13. Yüzyılda Tasavvuf ve Muvelleh Dervişlik, MUVELLEH KAVRAMI VE TARİKATLAR, Rifâîlik, Moğollarla Yakın İlişkiler
Haydi gençler, dirilin! Bir kez daha tarih yazacağız ve sahnede bir kez daha Müslümanlar başrolde olacak. Moğollar Bağdat'ı talan ederken endülüs'te var olduk. İspanyollar Endülüs'ü çökertirken Osmanlı ile yeniden doğduk.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.