Off... Hislerimi açıklamaya kalkışınca hep içimde hafif bir cesurluk sezerim. Bu cesurluğu ne yazık ki ruhumda duyamadığım zamanlar da var ve bu zamanlarda kendimi güçsüz ve işeyaramaz biri olarak görürüm. Böylesi güçsüz bir insanın galiba hayattan pek bir kazancı olmaz. Lakin felsefe bir yana, ciddi ciddi hayran olduğum bir kitap olan Oblomov'la ilgili ne söylesem az. Darbeyi öyle bir yerimden yedim ki, ağzı açık bir donakalmışlık yaşadım adeta. Biliyorum, bir Oblomovluk yapmış olacağım ama bundan sonra susacağım. Çünkü eğer yazmaya devam edersem içimdeki ateş sönür ve dışımda yaşamadığım Oblomovluğu içimde yaşamış olurum. Ki bence bu beni daha mutlu etmez.
"Hâlâ fikrimde ısrar ediyorum; Rus edebiyatı klasikleri dünyanın en iyi edebiyat klasikleridir."
"Suç ve Cezadan sonra bu kadar etkilendiğim bir dünya klasiği hatırlamıyorum."
İyi günler...