Büyük bir ülküsü yok insanın. Küçük, gündelik işi, ihtiyaçları, onları karşılayan araçları, monoton, makine düzeninde bir yaşayışı var. Kendi ve nihayet yakın çevresini aşmayan bir dünyası ve çok silik gayeleri..
Bütün beşeriyeti kucaklayan ülküden yoksun.
Eti ve kemiği aşan endişeleri yok.
Acıları, hüzünleri, sevinçleri, mutlulukları basit, kişisel, geçici, ölümlü.
Ölümsüzlüğe yabancı. Ölüme de yabancı...