Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Andre Gide.
...yalnızca kendi fikirlerini önemsediği için her şeyi yan­lış anlıyor.
Sayfa 366 - Düzyazı Yayıncılık.
Ataç’ın edebiyatımızda, düşünce uğraşımıza getirdiği nedir diye düşünülünce, monsieur Gide’ in şu sözünü yakıştırırım ona:"Tembel okuyucu ne hali varsa görsün: bana başkaları gerek. Tedirgin etmek, kaygılandırmaktır benim işim."
Çan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Paul Valery üzerine bir inceleme;
20.yy en büyük şairlerinden biridir. 1894’te başlayıp ölünceye kadar her gün düşüncelerini not ettiği defterler yazarın aynası sayılır. 51 yıl boyunca uğraş verdiği bu alanda ortaya 271 defter dolusu yazı ortaya çıkmıştır. “Cahiers” adıyla yayınlanan bu defter post modern dönem insanının bilinç analizidir. “Andre Gide” ile arkadaşlığını yaşam boyu
"Monsieur Gide bir yere varmak istiyen adamlardan değildir, bir yere varmak istemenin, bir yerde kalmak istemek olduğunu bilirdi de onun için. Bu bakımdan Goethe’nin “Hiçbir halde kalmamak, her hale geçmek” dileğini gerçekleştirmiştir."
Andre Gide Bunu Nasıl Yapar!
Andre Gide taslağı reddettiği dönem yanına gidip ona şunları söyleyen ilk kişi o olmuş: 'Böyle bir şeyi nasıl yapabilirsiniz ?imkansız, olamaz, okumadınız bile!'
Sayfa 372 - Opera yayinlarıKitabı okudu
·
Puan vermedi
Céleste Albaret Marcel Proust'u Anlatıyor
2023'te Kayıp Zamanın İzinde serisini okumayı hedefliyorum. Öncesinde Proust'u biraz daha tanımak amacıyla yaptığım araştırmalarda karşıma en çok çıkan kitap Monsieur Proust oldu . Céleste Albaret ; Proust'un hizmetçisi, yardımcısı, sırdaşı, dostu... Kayıp Zamanın İzinde'nin yazılış sürecinde, Proust'un evden çıkmadığı,
Monsieur Proust
Monsieur ProustCeleste Albaret · Opera Kitap · 2022157 okunma
Reklam
Bu acıdan, bu ağudan kurtulmanın vardır bir çaresi diye düşünürsünüz: "Sen kendini bir tek, birinci say, yeter." dersiniz. Evet, ben de kendimi beğenmeyecek değilim ya! Kişi kendini beğenmezse çatlarmış. Değil öyle, ey benim okurum, kendimizi beğenmek yetmez bize. Giderek bir şüphe düşer içimize: "Ben kendimi beğeniyorum ya, beni benden başka beğenen kimse yok, demek ki ben de yanılıyorum, beğenilecek, sevilecek bir insan değilmişim." deriz. Çevremizden, çevremizin yargılarından büsbütün kurtulmak, onlara büsbütün aldırmamak elimizde midir? Monsieur Gide bir yerde: "Ben önemli bir kişi olduğumu biliyordum ya, bunun ancak çok sonra, ben öldükten sonra anlaşılacağını sanıyordum." der. Aldanmayın bu söze, kanmayın; kendisini başkalarının da önemsediklerini, eşsiz bir adam saydıklarını gözüyle görmeseydi bunu kendi kendine dahi söyleyemezdi. Onun da içine, benim içime olduğu gibi bir günü, bir haset çökerdi. Kimi günülüyorum ben? Kimi kıskanıyorum? Ne bileyim? Benim içimdeki günü belli bir kişiye karşı olsa, onu küçümserim de kurtulurum içimdeki acılıktan. Ün bana gelmiyor, demek ki bir başkasıyla gidiyor, onu seviyor. Ondan vazgeçebilir, bir gün onu da silker atar, olsun, gene bana gelmez ya. Ben ünün seçeceği bütün kişileri günülüyorum. Başlı başına bir günü, kimseye yönelmemiş bir günü, böylesinin yarası daha da ağırdır.
Sayfa 20 - Varlık YayınlarıKitabı okudu
"Biliyor musunuz Celeste'ciğim ... Bana göre, bir gün, Andre Gide' in gençliğimize en büyük manevi zararı veren kişi olduğunu göreceğiz ..."
Sayfa 372Kitabı okudu
Monsieur Gide
Monsieur Gide böyle bir tanık olmadığı sanatına anlayışına borçludur bir yerde" benim her yeni kitabım bir öncekinin hayranlarını şaşırtmak için yazılmıştır" der
Sayfa 113
Reklam
Sonra yolları ayrıldı. Birinin kıymetler dünyası bir anda teşekkül etmişti. Valéry o kadar sevdiği Descartes gibi kendisini çok genç yaşta bulmuş, kâinatın hudutlarını çizmişti. Gide ise bütün ömrünce kendisini aradı.
Andre Gide hakkında Celeste’nin görüşü
Sanki sahte bir papaza benziyor efendim. Sahte papazları bilirsiniz, hani şu kötü niyetlerini saklamak için kendilerini çok dindar gösterenler...
Sayfa 369 - Düz Yazı Yayınevi, Celeste AlbaretKitabı okudu
Mussolini'nin rejimi kısa bir süre sonra çöktü. Bu sizi nasıl etkiledi? Beni yoksulluk içinde yaşamaya zorladı. Almanların Roma'yı işgali sırasında sinema diye bir şey yoktu. Çeviri yaparak çok az para kazandım. Gide'nin La Porte etroite, Morand'ın Monsieur Zero'sunu çevirdim. Fakat o zaman Hareket Partisi'yle ilişkim vardı ve Almanlar beni arıyorlardı. Abruzzi tepelerine kaçtım, orada da peşime düştüler, gene kaçmaya başladım. Sonunda Müttefikler Roma'yı aldılar, biz de tekrar başlama fırsatı yakaladık.
Proust’un Andre Gide hakkında düşünceleri
Yalnızca kendi fikirlerini önemsediği için her şeyi yanlış anlıyor. Fakat ben o kadar 'ahlaksız' biri olamam!"
Monsieur Gide ölmüş. Öyle alışmışım, çoktandır hep Monsieur Gide derim. Gide, André Gide demeye dilim varmıyor. Üzdü beni ölümü, saygılı bir hayranlığım vardı ona, günümüz yazarları içinde bildiklerimin bence  en büyüğü oydu, en önemlisi. Yaşadığını bilmek içime sanki bir güven veriyordu.
Sayfa 112 - YkyKitabı okudu
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.