Ölümün uğultusu tekrarlanıyor, sayfalardan mor renkli büyülü sözcükler, zamanın toz zerreleri uçuşuyordu; Nilgün'ün kullandığı mürekkep daha kurumamış, parlak ve göz alıcı. Defterlere, rastgele değil ama, mood'lanna göre notlar düşmüş. Bütün bu "karışık malzeme", üst üste yığılmış serzeniş ler, isyanlar, defterlerin motto'sunu oluşturuyor. Kırmızı ve kahverengi kaplı defterlerin sayfaların da, bir mineralin kaya içinde bıraktığı izler gibi, Nilgün'ün ruhunun izlerini buluyorum, sonra silik leşiyorlar...