c

c
@moonschild
Bu metin İngilizce dilinden otomatik olarak çevirilmiştir. Orjinali Göster
𓆝 𓆟 𓆞
6 okur puanı
Şubat 2020 tarihinde katıldı
babam bir katil olmasaydı, ben doğmayacaktım...
Reklam
"Gazâ, biliyor musun?" "Ne?" "Babam beni dağa gönderecek." "Nasıl dağa?" "Bayağı dağa işte! Gerillaya! Orada adam ederler seni, dedi." "Hadi be!" "Oğlum, hiç gitmek istemiyorum lan... Ne yapacağım lan, ben orada?" "Gazâ?" "Ne var?" "Oğlum bak, ben gerilla olursam... Ya bir de karşıma çıkarsan?" "Nasıl yani?" "Lan gitme işte askere falan!" "Yahu ne askeri, daha kaç sene var?" "Sen yine de gitme..." "Deli misin oğlum, nereden bulacağız birbirimizi koca memlekette?" "Öyle deme bak... Bir fotoğrafını yolla bari."
dürüst olalım... dinler ve tanrılar! hepsi ben ölünceye kadar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
zihnim bedenimden ve dünyadan milyonlarca kilometre uzakta da olsa ayağımın bastığı yerdeki her şeye hâkim olmalıyım, diye düşündüm hep. gerçek deha budur.
"ne yolla olursa olsun, güldürmeliyim; öyle yaparsam, o bahsedilen 'yaşantının' dışında kalsam bile önemsemezler; her durumda, insanların gözüne batmamalıyım; ben bir hiçim, rüzgarım, havayım."
Reklam
cesaret ana: — dil uzattırmam savaşa. neymiş? zayıfları silip süpürürmüş. onların hali barışta da perişan değil mi? erbabı için savaş nimettir, nimet!
"bütün bunlar neye yarar, peder ambrosio? sevgi ve acıma nerede kaldı? ben bu yüzden sık sık, öfke içinde, kiliseye gidiyorum. yalnızca gitmezsem sinemadan ve plajdan yoksun bırakılacağım için."
Sayfa 123
tek isteğim, bütün düşündüklerimi içinde barındıran beynimi bedenimden yırtıp uzay boşluğuna fırlatmak. bedenim olmadan, sadece ve sadece var olduğumu bana hatırlatacak olan zihnimin uçmasını istiyorum. bana ruh diyenler de var. ilgilenmiyorum isimlerle. sadece hiçliğin içinde bedensiz bir zihin olmak istiyorum. sadece bir düşünce olarak var olmak! tek aklıma gelen bu, yaşama acımdan kurtulmak için. sonsuz hiçlikte yüzen bir düşünce. o kadar! ölmek mi gerek bunun için? belki evet. belki hayır. ölünce tamamen yok olma ihtimali de var. ... onun için ben hâlâ nefes alıp verebiliyorken gerçekleştireceğim zihnimi yok etmeyi.
Sayfa 170Kitabı okudu
çete ismail kızını şakaklarından öptü. saçlarını çözdü, bağladı, bir daha çözdü, bir daha bağladı. "güzel elmas, saçlarının her telinde beş tane elmas var. koşuşup duruyorlar." "niye altı tane değil?" "altı tane elmas var." "elmasına kaç elmas istersin?" "bilmiyor musun sanki!" dedi çete ismail. "biliyorum, ama yine de soruyorum." "bir elmas yeter." elmas, babasının çayına bir şeker attı. pencereden bakarak, "elmas ne güzel bugün," dedi çete ismail. "çok güzel. elmasta bir tek bulut bile yok." çete düzeltti: "elmas bile yok."
Sayfa 383Kitabı okudu
bir daha bruno'dan hiç haber alınamadı. günler sonra, askerler evin her tarafını aradıktan, küçük çocuğun resimleriyle yakın kasabalara ve köylere gittikten sonra; içlerinden biri bruno'nun tel örgülerin yanına bıraktığı giysi yığınını ve botlarını buldu. hiçbirine dokunmadan orada bıraktı ve kumandanı çağırmaya gitti. baba, bölgeyi inceledi, tıpkı bruno'nun yaptığı gibi sağına soluna baktı; ama oğluna ne olduğunu bir türlü anlayamadı. sanki yeryüzünden kaybolmuştu ve giysilerini ardında bırakmıştı. ... bir gün, oğlunun başına neler gelmiş olabileceği hakkında bir teori geliştirdi ve bir yıl önce giysilerin bulunduğu yere gitti. burasının belli bir özelliği yoktu, farklı bir yer de değildi. ama sonra kendi araştırmasını yaptı ve tel örgünün altının, diğer kısımların aksine, zemine düzgün tutturulmadığını gördü; kaldırdığında da, küçük bir insanın -ya da küçük bir çocuğun- altından sürünerek geçebileceği kadar açıldığını fark etti. sonra uzaklara baktı ve mantığında olayları adım adım takip etti. bunu yaptığında bacaklarının düzgün hareket edemediğini gördü. sanki artık vücudunun ağırlığını taşıyamıyor gibiydi. sonunda, bruno'nun bir yıl boyunca her akşamüstü oturduğu yere oturdu. ama ayaklarını altına alıp bağdaş kurmadı.
Sayfa 222Kitabı okudu
Reklam
"...adın ne senin?" keşke sormasaydı bunu. insanlara ilk kez ismimi söylediğim o anlardan resmen nefret ediyorum. "ponyboy curtis." sonrasında hep, "hadi oradan!" derler, "gerçek ismin bu mu?" diye sorarlar, öyle şeyler işte. evet, ponyboy benim gerçek ismim ve şahsen hoşuma giden bir isimdir. kızıl önce bir şey demeden gülümsedi, ardından, "ne orijinal ve sevimli bir isimmiş," dedi. "babam orijinal bir insandı da ondan," dedim.