Cumhuriyet tarihinden 42 portrelik bir sivil ansiklopedi, muazzam bir hayat armonisi
"Gazeteci-yazar Ümit Bayazoğlu’nun kaleme aldığı 42 portreden oluşan Uzun, İnce Yolcular, iğneyle kuyu kazarcasına yapılan bir hatırlatma çalışmasının meyvesi.
. Bir dönemin popüler simalarını hızlı akan zamanın aşındırıcı etkisinden kurtararak hafızalara yeniden çağıran Bayazoğlu, ’
Uzun, İnce Yolcular da her biri birbirinden canlı hayatlar yaşamın çeşitli figürlerin saklı kalmış hikâyelerini sunuyor bizlere.
Siyah Prenses Camara Fatumata Sökmen, Çıplak ayaklı kontes Ayşe Nana, Prenses Fazıla, Sakallı Celal, İstanbul aşığı Çelik Gülersoy, Karıncaezmez Şevki, dünyayı denizlerden dolaşan adam Sadun Boro, alkış kralı Dario Moreno, Hippiler Kraliçesi Perihan, sapına kadar karikatürcü Zeki Beyner, Amigo Orhan, Çanakkaleli Baudelaire Orhan Talat Şalcıoğlu, Alaylı Ekspresyonist Aktedron Fikret, Hayal fabrikatörü Hasan Kazankaya…
Her boydan her soydan, hem birbirinden hem herkesten çok farklı bu insanlar değişik zaman ve mekanlarda ömür sürdüler..
Çoğu şimdi hayatta değil; kimi intihar etmiş, kimi cinayete kurban gitmiş, bazılarınınsa akibeti meçhul..
Ümit Bayazoğlu'nun kalemınden farklı bir okuma deneyimi sizde katılmazmısınız
Okurken çok keyif aldım bir kitap oldu (:
Kitap 1950'lerde geçiyor ben geçmiş zaman kitaplarını çok seviyorum ve bu da kitap da ilgimi çeken şeylerden biri oldu.
Francis kitap da ki foveri karakterim oldu. Utangaç ve mantar aşığı (:
Noemi başta sevmesem de sonradan sevdiğim bir karakter oldu neşeli, kendine güvenen, akılı bir kadın.
Noemi ve Francis arasında ki uyum çok çok iyidi.
Moreno, kendimizi başkalarıyla kurduğumuz ilişkiler üzerinden tanımladığımızı öne sürer. Diğerleriyle etkileşim kurarken aldığımız yaraları fark ettiğimiz an, iyileşmeye başladığımız andır.(Lipman, 2003)
Bugün sanki güneşim kurudu, yakıyor ama ısıtmıyor, yok ediyor ama iyileştirmiyor, ben hikayeler anlatırken bacaklarımı okşayan bir yol arkadaşı olarak onunla kitap okumak artık tüylerimi diken diken etmiyor. Bugün kalbim bulanık olabilir mi? Gök gürültüsü gibi görünüyor.
doğum günleri,
Lara Moreno
“İnsan yüzlerce farklı fikre varabilirdi ama bunlardan biri illa gerçek olacak değildi.”
“Seninle canavarların, hayaletlerin sadece kitaplarda olduğunu düşünürdük, oysa gerçekten varlar, biliyor muydun?”
“Önceki gecenin korkuları dinmişti şimdi, geriye kalan tek şey hayal kırıklığının damakta bıraktığı tattı.”
“Rüya, rüyayı görenden
"Ağustosböceği mantarı diye bir tür var, Massospora cicadina. Görünüşünü betimleyen bir makale okuduğumu hatırlı yorum: Bu mantar ağustosböceğinin bedeni boyunca yayılır. Böceğin bedenini sarı renkli bir toz yığınına çevirir. Makalede mantarla ağır şekilde enfekte olmuş ağustosböceklerinin mantar bedenlerini yiyip bitirirken 'şarkılarına devam ettiği yazıyordu. Şarkı söyleyip eş aramaya; yarı ölüyken bile. Düşünebiliyor musun?" dedi Francis. "Haklısın, bir şeçim yapmam gerekiyor, Hayatımı şarkı söyleyerek, her şey iyiymiş gibi yaparak geçirmeyeceğim."