Piramit biçimli anlatının doruk noktasını detektif öyküleri oluşturur; başlangıç noktası da Edgar Allen Poe'nun 1841 yılında basılan Morg Sokağı Cinayetleri'dir. Detektif öykülerinde aranan nitelik, doruk noktasına dek gelişen olaylarla gerilimi sürekli art- tırıp, doruk noktasını oluşturan olay veya eylemden sonra bomba gibi patlayan ani bir dönüşle tüm gerilimi salıvermek ve öykünün sonuna dek, aldatıcı ve can alıcı her bir ayrıntıyla sorunu çözerek bitirmektir.
Polisiye edebiyat roman ile değil, öykü ile başlar. Edgar Allen Poe'nun 1841'de Graham's Magazine'de yayınlanan Morg Sokağı Cinayetleri adlı öyküsü, yazılmış ilk kurgusal polisiye metindir.
Reklam
Fantoma Geliyor … Mauriac, polis romanlarının temel kuralının şu olduğunu söyler: İlk bakışta apaçık gibi görünen şey yüzde yüz yanlıştır. Oysa romanlarda her şey apaçıktır. Yazarlar, onları okurların gözünden kaçırmak için ellerinden geleni yapar. Bunun için herkesin üstüne suç atmaya, herkesi kuşkulu göstermeye büyük bir önem verirler. Gerçi,
Sayfa 58 - Sel, 2. baskı
Mantık dökümcüleri
Gelgelelim ki gelgelelim cinayet var, cinayetçik var. Yazarlar daha çok, işlenmesine olanak bulunmadığı duygusunu veren cinayetleri bayındırmayı yeğlerler. Olanaksız cinayetler, dışarsı ile girdisi çıktısı olmayan kapalı yerlerde, kapalı odalarda işlenir. Katilin bu gibi yerlere girmesini, "Dikkat, buraya katiller giremez!" levhası kesin olarak önler, iyi ama katil, cinayetini orada gerçekleştirmiş, cinayetin kurbanını orada yüzüstü bırakmıştır. Boileau-Narcejac ikilisinin deyişiyle söylemek gerekirse bir mantık rezaletidir bu. İt izi, at izi hepten birbirine karışmıştır. Böyle bir gizemi çözmek için insanın zekâ sultanı, mantık dökümcüsü olması gerekir. Ne bilelim, belki de Morg Sokağı'nı, Sarı Oda'yı, Kızıl Dul'u yaratan yazarlara yakışan ad da budur.
Sayfa 62 - selKitabı okudu
"Morg sokağı cinayetleri "
"Sirenler hangi şarkıyı söylerdi .. ya da .. Akhilleus kadınların arasında gizlenirken hangi adı takınırdı? .. Sir Thomas Browne
Morg sokağı cinayetleri
... Beceriklilik ile çözümleme gücü arasında hayal ile kuruntu arasındakinden çok daha büyük bir farklılık ama yine de büyük bir benzerlik vardır. Becerikli kimseler kafaları hayallerle dolu insanlarken, gerçekten yaratma gücü olanlar ise birer çözümleyiciden başka bir şey değillerdir...
Reklam
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.