Gelgelelim ki gelgelelim cinayet var, cinayetçik var. Yazarlar daha çok, işlenmesine olanak bulunmadığı duygusunu veren cinayetleri bayındırmayı yeğlerler. Olanaksız cinayetler, dışarsı ile girdisi çıktısı olmayan kapalı yerlerde, kapalı odalarda işlenir. Katilin bu gibi yerlere girmesini, "Dikkat, buraya katiller giremez!" levhası kesin olarak önler, iyi ama katil, cinayetini orada gerçekleştirmiş, cinayetin kurbanını orada yüzüstü bırakmıştır. Boileau-Narcejac ikilisinin deyişiyle söylemek gerekirse bir mantık rezaletidir bu. İt izi, at izi hepten birbirine karışmıştır. Böyle bir gizemi çözmek için insanın zekâ sultanı, mantık dökümcüsü olması gerekir. Ne bilelim, belki de Morg Sokağı'nı, Sarı Oda'yı, Kızıl Dul'u yaratan yazarlara yakışan ad da budur.