Sanmıyorum ki bi insan raskolnikov ile tanışmıs olup; amacını, vicdanının derinliğini, statü ayrımını, kendi benliğinde ki var oluş algısını sorgulamamış olsun. Her suçun bir cezasi muhakkak vardır. Her insanın uğradığı adaletsizlik onünde sonunda karsılığıni alir, her insan bir bit kadar değerli olamasa bile.
Kültleşmiş bir eser hakkında ne yorum yapılabilir ki..
Bazen hayatta kendimizi Dostoyevski karakterleri gibi hissederiz; karanlığın en dibinde hasta, fakir ve umutsuz. Hem her seye herkese ihtiyacımız vardir hem yoktur. Hem onlardan iğreniriz hem onlari severiz. Öyle karmaşık zamanlar gelir ki aklimizi kontrol edemez geri dönüşü olmayan kararlar veririz. Tıpkı raskolnikov gibi. Ama günün sonunda bizi kurtaran şey kendi içimizde ki sevginin büyüklüğü ve bizden asla vazgeçmeyen insanların nitelikliğidir. Tıpki raskolnikovun deneyimlediği gibi.