Rumeysa Dönmez

116 syf.
·
Not rated
·
Read in 16 days
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat, edebiyatımızın ilk romanı olarak biliinir ve 1873 yılında yayınlanmıştır. Şemsettin Sami; o dönemin kadın ve erkek ilişkilerini, görücü usulüyle yapılan evliliklerin yanlışlıklarını ele alır ve kitabın ana konusu olan Talat ve Fitnat'ın trajik aşk hikayesini anlatmıştır. Bence dönemine göre çok iyi yazılmış bir eser çünkü günümüzde hala görücü usulü evlilikler yapılırken, ataerkil sistemin sonucu olarak evlilikte kadınlar daha sık aşağılanırken, Şemsettin Sami bunu 1873 yılında bile gözler önüne sermiştir. Kitap isminde tek bir aşk hikayesi barındırsa da içerikte birbirleriyle bağlantılı olan 3 farklı aşk hikayesi okuyoruz. Talat'ın anne babasının, Fitnat'ın anne babasının ve Talat ile Fitnat'ın aşkı... Kitap Talat'ın anne babasının zorluklardan mutluluğa ulaşan hikayesiyle başlayıp, Talat ve Fitnat'ın aşkının başlamasıyla devam ediyor. Sonlara doğru Fitnat'ın ailesinin mutluluktan hüzne dönüşen hikayesinden bahsedilirken en sonunda Talat ve Fitnat'ın yaşadığı trajediyle genel hikayeyi noktalıyoruz. Mutlulukları ellerinden alınmış iki gencin saf aşkı... Sebep ise yine kadınların özgürlüklerinin engellenmiş olması... Sizi üzecek ama aynı zamanda zihninizde güzel bir yer edinecek.
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat
Taaşşuk-ı Talat ve FitnatŞemseddin Sami · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202429.1k okunma
Reklam
481 syf.
·
Not rated
·
Read in 8 days
Bu kitapta her türlü değişik hissiyata büründüm. Araştırma, bilgi kokuyor ve hiç sıkıcı aktarmıyor bu bilgileri Livaneli. Toplumsal sorunlara da değiniyor, insanlığın karanlık tarafına da. 2. Dünya Savaşı ile ilgili bilmediğim çok şey öğrendim. İnsanoğlunun zalimliği ve gerçekten coğrafyanın kader olmasıyla birlikte; soy, ırk gibi şeylerin de kader olduğu bir gerçek. Yahudiler, Türkler, Katolikler, Hristiyanlar değil de "insanlar" diyelim. İnsan bu; acı çekmek fıtratında vardır ama acının soyu, ırkı, dini olmaz. Bazen Neron, Qing, Cengiz, Hitler veya başkasını bir kenara bırakıp bir kurban gözüyle bakmalı insan tarihe. Bir isim öldürdüğü milyonlardan daha önemli olmamalı, daha çok hatırlanmamalı diye düşünüyor insan. Bu kitap sayesinde insanlık tarihinin binlerce kara lekesi arasında sönük kalmış, unutulmuş bir felaketi öğreniyor ve kurbanlarını anma fırsatı yakalıyoruz.
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020137.7k okunma
309 syf.
·
Not rated
·
Read in 104 days
Joseph Conrad’ın ilk kez 1907 yılında yayımlanan ve orijinal adı “The Secret Agent” olan romanı. 1886 yılında Londra’da geçen romanı Conrad, 1894 yılındaki yarım kalan ve Greenwich Gözlemevi’ne karşı olduğuna inanılan bir bombalama eyleminden ilham alarak yazmış. Bir bombalama girişimin öncesi ve sonrasına eğilen hikâye eylem anına hiç değinmiyor
Casus
CasusJoseph Conrad · İş Bankası Kültür Yayınları · 20091,525 okunma

Reader Follow Recommendations

See All
192 syf.
·
Not rated
·
Read in 22 days
Bir yerde korku ve kıskançlık geçer akçeyse, iyilikseverlik sizi nefret edilen biri yapabilir. İyilikseverlik yüzünden canınızdan olabilirsiniz. Kimilerince yazılmış en iyi kısa roman kabul edilen Billy Budd, kötülük karşısında masumiyeti korumanın imkânsızlığına dair bir hikâyedir. Savaş gemisi Indomitable’da yakışıklı denizcisi Billy Budd uzun boylu, atletik yapılı, asil mizaçlıdır; dost canlısı, masum, yardımsever ve şen şakrak bir delikanlıdır. Ama hiçbir iyilik cezasız kalmaz ve donanmayı isyan korkusu sarınca, birileri Billy’yi bu isyandan sorumlu tutmakta gecikmez. İnsanoğlunun inatçılığının kurbanı olan Billy Budd’ın bu akıllardan çıkmayacak hikâyesi düşmanca ve anlayışsız bir tutum sergileyen insanlardan bezmiş olanlara daha da anlamlı gelecektir. “Kıskançlık ve nefret, mantıkla bağdaşmayan tutkular oldukları halde, Chang ve Eng gibi bir bedende bitişik olarak ortaya çıkabilirler. Kıskançlık, gerçekten de bu kadar kötü bir canavar mıdır? Hafifletilmiş bir ceza alma ümidiyle mahkemede yargılanan kimseler korkunç suçları üstlendikleri halde, kimse ciddi anlamda kıskançlık suçunu kabul etmiş midir? Kıskançlıkta tüm insanlığın bildiği, en aşağılık suçlardan bile daha utanç verici bir şeyler vardır. Kıskançlık herkes tarafından inkâr edilmekle kalmaz, kültürlü bir insanla ilişkilendirildiğinde, elit tabaka o kişiden şüphe etmeye başlar. Fakat yeri beyin değil kalp olduğundan, ne kadar zeki olursanız olun ona karşı bir güvenceniz yoktur.”
Billy Budd
Billy BuddHerman Melville · Kırmızı Kedi Yayınları · 2020331 okunma
164 syf.
·
Not rated
·
Read in 17 days
Büyülendim resmen. Tam bir şaheserdi. Acılarını çok derinlerde hissettim. Birbirlerine olan sevgi bu dünyaya ait olamaz. Dünyayı birbirlerine hediye eden bir çift. İşin sonunda herkesin haklı ama bir o kadar da haksız olduğu bir oyun. Shakespeare bir kez daha ne kadar derin ve zeki bir yazar olduğunu göstermiş. Shakespeare bu tragedyasında, tarihteki iki ünlünün, sonu büyük bir trajediyle biten aşklarını anlatıyor. Sezar'ın ölümünden sonra Roma'nın üçlü yöneticilerinden biri olan Antonius, ilerlemiş yaşına rağmen ünlü kraliçe Kleopatra'nın çekiciliğine kendini kaptırıp tutkularının esiri ve Kleopatra'nın oyuncağı olmuştur. Antonius'un gözü aşk ateşiyle o kadar tutuşmuştur ki, yöneticisi olduğu Roma'yı bile feda etmekten kaçınmaz: "Bırak, Roma batsın Tiber'in sularına; imparatorluğu ayakta tutan bütün sütunlar da çatırdayıp yıkılsın! Ben buraya aidim artık....Hayatıma anlam katan tek şey ne, biliyor musun? (Kleopatra'ya sarılır) İşte bu!..."
Antonius ve Kleopatra
Antonius ve KleopatraWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20202,944 okunma
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam