Mihriban Aytr

Mihriban Aytr
@mriban0125
“Ben, emekliliği olmayan ve bir kenara çekilip pineklemeye izni bulunmayan bir dâva üzerindeyim.” - Necip Fazıl Kısakürek
...İyi bir alışkanlığı İnşa etme görevi ise narin bir çiçeği günbegün büyütmekten farksızdır.” “Azar azar, günbegün, alışkanlık üstüne alışkanlıkla değişiriz.”
Reklam
İngiliz nöbetçileri dipçikle vurarak, esirleri Krizol katılmış su kazalarına zorla sokturuyorlardı. Bu esirler bir müddet sonra görme bozuklukları başlıyor, bazılarının bir gözü bazılarının iki gözü birden kör oluyordu. Bu şekilde âmâ olanların sayısı hızla artmaya başlamıştı. Nihayet Sevr Antlaşması'nın imzalanmasından önce esirler gruplar halinde serbest bırakılmaya başlandı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Seydi Beşir Esir Kampı
"1 Ağustos 1919'dan itibaren İngilizler bütün Osmanlı esirlerine at ve katır eti vermeye başlamışlardı. Ağustos'un o müthiş hararetinde, Mısır gibi son derece sıcak bir memlekette kokuşmuş at ve katır eti yemek mecburiyetinde kalmış olan zavallı askerlerimizin birçoğu bu yüzden dizanteri'ye ve bir takımda bir çeşit uyuza benzeyen İngiliz doktorları tarafından Pellegra diye adlandırılmış olan müthiş bir illete yakalanarak telef olup gitmişlerdi." ( Nejat Sefercioğlu, Esaret Hatırları, İstanbul 1978
Sayfa 290
160 syf.
·
Puan vermedi
İki farklı coğrafyada yetişmiş; biri Asyalı biri Amerikalı iki çiftin hayat hikayesidir. Kitapta; İslamiyet'in Çağa ve ortama göre nasıl harmanlanıp, hayatın bütününü kuşattığını okuyacaksınız. Bildiğimiz kalıpların dışına çıkan Asyalı Şeref' in örnek şahsiyeti insanı mest ediyor . Kitabı okuduğunuzda aynı zamanda eşlerin birbirlerine karşı hoşgörü ve saygıla yaklaştığında birbirilerinden çok şeyler öğrendiğini de okuyacaksınız. Doğu Batı kültürünün harmanlayıp okuyucuya sunan Hekimoğlu İsmail ' in en güzel kitaplarından bir tanesidir:)
Bir Deliyle Evlendim
Bir Deliyle EvlendimHekimoğlu İsmail · Timaş Yayınları · 20172,096 okunma
Reklam
Bugün bütün dinlerin iki büyük düşmanı var: Dinsizlik cereyanları ve ahlaksızlık. Dinler bu iki büyük felakete karşı işbirliği yaparsa ayakta kalabilir, aksi halde kiliseler, havralar, camiler boşalacak; insanlar saygısız, vahşi, terörist bir hal alacak. Bu hali son su alan gemiye benzetiyorum. Gemi batarken bazı konular tartışılmaz. Bir su tahliye edilmeli; iki, delik kapatılmalı, gemi kurtarılmalı. Bu sebeple Hristiyanlık' la Müslümanlık arasında ki münakaşa konularına girilmemeli; müşterek noktalardan bütünleşmeli.
Sayfa 138 - Timaş yayınları
لو كانت الأشياء المادية أهم من المعنوية ؛ لما دفن الجسد في الأرض، وصعدت الروح إلى السماء. "Maddi şeyler maneviyattan daha önemli olsaydı ceset toprağa gömülmez, ruh semaya yükselmezdi."
Düşüncelerimiz ve kişiliğimiz enkaz altında kaldı, vinçe ihtiyacımız var.
Bir insanın kendiyle ve diğerleriyle sohbet içine girebilme becerisine onun en önemli olgunlaşma mertebesi olarak bakıyorum. insanın insan olmasını önemseyerek, onun insan olmasına hizmet etmenin bir tek yolu var; onunla sohbet içine, iletişim içine gireceksin.
153 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.