Ayşegül Göçeren
@mrs_minerva
αℓωαуѕ
Öğretmen
Lisans
El Dorado, 17 August 1997
247 reader point
Joined on December 2020
Okuma Hedefleri
İnsan ne tür bir yaratık?
Sayfa 105 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Aşkın farklı bir sesi var. Aşk bir düş gibi. Aşk, bazen konuşulamayan bir kelime. Aşk yitip gitmemesi gereken bir güç.
Sayfa 31 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Tanrı’nın her şeyi gördüğü söylenir. Bu bazen biraz uzun sürse de.
Sayfa 12 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Reader Follow Recommendations
Hayatta hiçbir gayesi, hiçbir ihtirası olmadığı, insanlara, kendisine en yakın olanlara karşı bile, bir alaka duymadığı muhakkaktı...
Sayfa 32 - YKY Yayınları
İnsanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rastgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinin haberdar olmayı tercih ediyorlar...
Sayfa 28 - YKY Yayınları
Her şeye hazır bulunan ve kimden ne gelebileceğini bilen bir insanı sarsmak mümkün müdür?
Sayfa 19 - YKY Yayınları
Nedense, hayatta bir müddet beraber yürüdüğümüz insanların başına bir felaket geldiğini, herhangi bir sıkıntıya düştüklerini görünce bu belaları kendi başımızdan savmış gibi ferahlık duyar ve o zavallılara, sanki bize de gelebilecek belaları kendi üstlerine çektikleri için, alaka ve merhamet göstermek isteriz...
Sayfa 11 - YKY Yayınları
Her şey, her şeyi olduğu gibi kabul etmekteydi...
Sayfa 9 - YKY Yayınları
İnsanlara ne kadar çok muhtaç olursam onlardan kaçmak ihtiyacım da o kadar artıyordu.
Sayfa 8 - YKY Yayınları
Dibinde bir ejderhanın yaşadığı bilinen bir kuyuya inecek bir kahraman bulmak, muhakkak ki, dibinde ne olduğu hiç bilinmeyen bir kuyuya inmek cesaretini gösterecek bir insan bulmaktan daha kolaydır.
Sayfa 7 - YKY Yayınları
" Mezarlar! Mezarlar insanların geçmişidir. Ziyaret etseler de, etmeseler de. Geçmişinizi göme göme... Mezarlar boş. Sanır mısın ki, ölünü gömdüğün o mezar, emaneti sonsuza kadar saklar. Aç bak. Bütün mezarlar bomboş. Kara delik dedikleri, öyle sandıkları gibi, fezada değil toprağın içinde. Toprağın ta dibinde bir sürü kara delik var ve sen geçmişin olan ölülerini toprağa emanet ettiğini sanırken, aslında küçücük ve derin çok derin, uçsuz bucaksız kara deliklerden içeri atıyorsun. Ara bak bakalım mezarlardan birinde, herhangi birinde, ölünü, herhangi bir ölünü koyduğun gibi bulabilecek misin? "
Sayfa 164 - Can YayınlarıKitabı okudu
Bir ağaç hiç acıkır mı? Vakvak ağacı acıkır. Vahşi bir hayvan gibi, derin uykusundan uyanır ve asırlardır acıkır. Acıktıkça dallarına bir insan asılır...
Sayfa 121 - Can YayınlarıKitabı okudu
Geceleri ben ağır, çok ağır bir taşın altında uyurum.
Gündüzleri hafif, çok hafif bir yaprağın ucunda yaşarım.
Gece beni taş ezer.
Gündüz rüzgâr devirir.
Kanadıkça kanarım.
Hayallerimi o yüzden kanla yazarım.
Sayfa 43 - Can YayınlarıKitabı okudu
Siz bilmezsiniz ama kızlar babalarını çok severler. Her halleriyle severler.
Sayfa 40 - Can YayınlarıKitabı okudu
İnsanlar ölünce zaman yavaşlar. Usulca vuku bulur ağır zamanlı olaylar.
Sayfa 16 - Can YayınlarıKitabı okudu