sena

sena
@mrvesf
12 reader point
Joined on December 2021
"...telefonda bize söylenen şeyin uzaktan değil çok yakından geldiği ve bundan ötürü de söylenenlerin yüz yüze yapılan bir konuşmadan daha ikna edici olduğu kimsenin aklına gelmez, yüz yüze konuşmuş olsalar bir kulağından girer diğerinden çıkar ya da çok nadiren etkilerdi."
Reklam
"Bize söylenenlerin doğru olup olmadığını bilemeyiz, bizden kaynağını almayan hiçbir şeyin garantisi yoktur asla."
"Neler olup bittiği, konunun en önemsiz tarafı. Bu bir roman ve ne olursa olsun fark etmez, bir kez bitmeye görsün, unutulur gider. İlginç olan, kurmaca olaylar vasıtasıyla bize aşıladıkları, bize sunduğu olasılıklar ve fikirlerdir, bunlar gerçek olaylardan daha sarih biçimde kalır zihnimizde ve daha fazla akılda tutulur."

Reader Follow Recommendations

See All
"Şimdiki zamanın sonsuza dek süreceğine inanma hatası bu, her bir verili anda mevcut olan şeyin katiliğine inanma hatası, halbuki pek az zamanımızın kaldığını ve hiçbir şeyin kati olmadığını bilmemiz gerekir. Omuzlarımızda bir hayli değişim ve yön değişikliği taşırız, sadece yazgının eseri olanları değil, kaynağını kendi ruh halimizden alanları da."
"Ama sonunda o nefret edilesi olay, ekseriyetle bu kişinin oluşumuna katkıda bulunan asla vazgeçemeyeceği bir olgu haline gelir, çünkü aksi halde kendi kendini inkar etmek, kendisini silmek ve yerine koyacak bir şey bulamamak anlamına gelecektir bu. O, İç Savaş yıllarında kötü bir şekilde infaz edilen birinin oğludur; İspanya'da yaşanan şiddetin bir mağdurudur, trajik bir yetimdir; onu bu şekillendirir, kimliğini bu tanımlar ve koşullar. Bu onun hikayesi, ya da hikayesini başlatan mekanizma, kökenidir. Belli anlamlarda bunun olmamış olmasını arzulamaktan acizdir, çünkü o halde kendisi bir başkası olacaktır, bunun kim olduğuna dair bir fikri yoktur."
Sayfa 97
Reklam
"Bugün için trajik, anormal olay olarak görülen şey, ileride kaçınılmaz olarak normal bir durum, hatta arzulanır bir durum olarak algılanacak, çünkü köprünün altından nice sular akıp gidecek."
Sayfa 92
“Asla bizim için neyin hayati önem arz edeceğinden ya da kimin bizim için önemli olacağından emin olamayız. Kanaatlerimiz geçici ve fanidir, en kuvvetli olduğuna inandıklarımız dahi. Duygularımız da öyle. Onlara güvenmemek gerekir.”
“Pekâla, onun ölümü de benim için düşünülür bir şey değildir, kendimi böyle bir durumda farz etmesi çok zordur ve onun ölümünü neredeyse hiç düşünmem. Ama kendiminkini düşünürüm, ara ara böyle nöbetler gelir, ne kadar sevilen biri olursa olsun herkes kendi faniliğiyle boğuşmak zorundadır.”
“Bu, şimdiki zamanın korkunç gücüdür, mesafe açıldıkça daha fazla ezip geçer geçmişi, üstelik de geçmiş daha ağzını bile açamadan, itiraz edemeden, aksi bir şey söyleyemeden onu çarpıtır.”
“Malum insan muğlak ve belirsiz olan şeye dilediğini yapar ya, istediği gibi oynar onunla, onu her şeyin yerli yerinde olduğu, kimsenin, hiçbir şeyin noksan olmadığı zamana, kayıp bir cennete dönüştürür.”
Reklam
“Biz kendi kendimizin işini bitirirsek elimizden hiçbir şeyimiz alınmaz. Biz her şeyi bitirirsek artık hiçbir şeyimiz sona erdirilmez.”
“Hiçbir şeyin ömrü yeterliymiş gelmez insana, çünkü her şeyin bir sonu vardır ve isterse yüz yıl sürsün, sonra erdiğinde yeterli gelmez.”
"Çok değilse de böyle insanlar mevcut, mutsuzluk içinde daralan ve sabırsızlanan, onu bir süre için devasa boyutlarda yaşasalar da her halükârda, mutsuzluğun nesnel olarak pek gelecek bulamadığı insanlar."
Sayfa 68
"...insanlar sevilen birinin ölümünün, aslında bunu bizzat yaşayan merhumdan ziyade kendi başlarından geçen bir şey olduğunu düşünme eğilimindedir."
Sayfa 65
"Aslında, dünya pek az ölenlerin, çoğunlukla yaşayanların dünyasıdır."
Sayfa 65
320 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.