Sürtünerek edinilen ilim dökülerek zâyi olurmuş. O yüzden bizde bir yerden bir yere giden değişir de gider, başkalaşır da gelirmiş, yolda belde varı yoğu gaib olurmuş. Kanaatler sabitmiş, herhangi bir kanaat bir harf kadar kesin, keskin ve tammış. Dönüp yarım mı diye arkasına bakılmazmış .