O sabah, piskopos gemiyle yaşadıkları yerden geçecektir ve bu yüzden tüm yöre halkı çok heyecanlıdır. Santiago Nasar, en güzel giysilerini giyerek piskoposu karşılamaya gider. Pablo ve Pedro ise sabahın o saatinde açık olan tek yerde, Clotilde Armenta'nın meyhanesinde nasıl olsa oradan geçer fikriyle Santiago'yu beklemeye başlarlar. Aynı zamanda karşılaştıkları herkese Santiago'yu öldüreceklerini söylerler. Çünkü her ne kadar şereflerini kurtarmak için onu öldürmek zorunda olsalar bile, temiz kalpli olduklarından Santiago'yu öldürmek istememektedirler ve içten içe birilerinin onları durdurmasını istemektedirler.
Fakat Santiago'yu öldüreceklerini Santiago dışında herkes öğrenmiş olsa bile çeşitli nedenlerle hiç kimse onu uyarmamıştır. Çünkü herkes bildiğinden nasıl olsa haberi vardır diye düşünürler.
Kırmızı Pazartesi, namus cinayetinin vahşetini gözler önüne seriyor. Okuyucu, kitabın ilk cümlesinden beri cinayetin işleneceğini bilmesine rağmen, son sayfaya kadar nasıl işlendiğini öğrenemiyor. Sıradan cinayet romanlarının aksine, merak konusu olan öğe cinayeti kimin işlediği değil, nasıl işlendiği oluyor. Bu muhteşem romanı, herkesin mutlaka okuması gerekiyor.