Bütün gördüklerim içinde yalnız sensin hep görmek istediğim, dokunduğum her şey içinde. Senin tenindir hep dokunmak istediğim: seviyorum senin portakal kahkahanı, hoşlanıyorum uykudaki görüntünden. Ne yapmalıyım, sevgilim, sevdiceğim, bilmiyorum nasıl sever başkaları, eskiden nasıl severlerdi? Yaşıyorum, bakarak, severek seni, aşk tabiatımdır benim. Her ikindi daha da hoşuma gidiyorsun. Nerde o? Hep bunu soruyorum kaybolduğunda gözlerin. Ne kadar geç kaldı! Düşünüp inciniyorum, yoksul, aptal, kasvetli duyuyorum kendimi. Geliyorsun sen, bir esintisin şeftali ağaçlarından uçan. Bu yüzden seviyorum seni, bu yüzden değil o kadar neden var ki, o kadar az, böyle olmalı aşk kuşatan, genel, üzgün, müthiş, bayraklarda donanmış, yaslı, yıldızlar gibi çiçek açan, bir öpüş kadar ölçüsüz.