—> Tarih kitaplarını okudukça şu düşünce aklıma, her defasında daha da kazınıyor;
‘Tarih tekerrürden ibaret.’
—> 16-17. yüzyıl Osmanlı’sının Lale Devri’ne tekabül eden, III. Ahmet dönemi konu olarak esas alınmıştır. Bu dönemde lüks kutlamaların ve lale cennetlerinde geçirilen yaz sefalarının öne çıkması, o dönemin bu adı almasında bir
“ Şimdi sır ve korku devrindeyiz, iki yüzün olmalı, birini kalabalığa göstermeli , ötekini kendine ve Yaratıcı’na saklamalısın. Gözlerini, kulaklarını ve dilini korumak istiyorsan, gözlerin, kulakların ve bir dilin olduğunu unut.”
—> Huzurun, aşkların, şiirlerin şehri İstanbul’da başlayan aşk; dünyanın derinliklerinde, kilitli kutuda sonsuza dek hapsoldu...
—> Doğu’da yaşanmış, batı’da keşfedilmiş bir kader silsilesi. Hayat tekerrürden ibaret. Doğuda ne zaman ki, güç kavgası biter; o zaman dünyanın incisi Doğu olur. Dünyaya Doğu tarafından verilmiş onca armağanı;