Kirpiklerin açıldı,kapandı.
Yabancı bir gökyüzündeyiz
Geldiğimiz yerler çoktan ölü toprağı
Yeni insanlar seviyoruz
Hepsi,yüzlerinde senin güzelliğin
Girdi içeri.
...
Ne güzel şey hatırlamak seni:
bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin
ve saçlarında
vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının...
İçimde ikinci bir insan gibidir
seni sevmek saadeti...
"Adım Hazel. Augustus Waters hayatımın yıldızı düşkün aşkıydı. Bizimki destansı bir aşk hikayesiydi ve bu konuda gözyaşlarına boğulmadan bir cümle dahi kurmam mümkün değil. Size aşk hikayemizi anlatmayacağım çünkü tüm gerçek aşk hikayeleri gibi olması gerektiği şekilde, bizimle ölecek. Aşk hikayemizi anlatamayacağım için matematikten bahsedeceğim. Matematikçi olmayabilirim ama bildiğim bir şey var, o da 0 ile 1 arasında sonsuz sayı olduğu. Tabi ki 0 ile 2 arasında veya 0 ile bir milyon arasında daha büyük sonsuz sayı dizileri var. Bazı sonsuzlar başka sonsuzlardan büyük. Bunu bize eskiden sevdiğimiz bir yazar öğretti. Bazı günler, aslında çoğu gün sınırı olmayan dizimin boyutuna içerliyorum. Tanrım,elime geçenden daha fazla sayıya sahip olmak istiyorum, tıpkı Augustus Waters'ın eline geçenden daha fazla sayıya sahip olmasını istediğim gibi. Ama Gus, sevgilim, kendi küçük sonsuzumuz için sana ne kadar teşekkür etsem az. Yaşadıklarımızı hiçbir şeye değişmem. Sayılı günler içinde bana bir sonsuzluk verdin ve bunun için sana müteşekkirim."
...
Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki
İnan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:
Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu
Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri