İmanın şeref ve izzetin kullukta olduğunu unutmuşuz. Hatırladığımız anda bir şeyler yeniden değişecek. Sözün sultanı Efendimiz (sas) şöyle demiştir: "Allah beni bütün âlemlere rahmet olarak gönderdi. Vallahi ben bununla iftihar etmiyorum. Kıyamet günü Livaü'l-hamdi taşı yacağım, onunla da iftihar etmiyorum. O gün bütün peygamberler benim Livâü'l-Hamd sancağını altında toplanacaklar ama bununla da iftihar etmiyorum. O gün herkes huzur-u ilahiyeye giderken onların imamı ve rehberi olacağım. Herkes umutsuz ve çaresiz beklerken onlara müjdeyi ben vereceğim. Fakat bununla da iftihar etmiyorum. Ben ancak Allah'a kul olmakla iftihar ediyorum." [Ebû Dâvûd, 4673]
Unutma!
Her şey geçer, ömür de geçer, bütün tartışmalar biter, bütün gündemler değişir, bütün unvanlar, koltuklar, makamlar geride kalır, bütün telaşlar son bulur, hayat sensiz de akıp gider. Ne yaparsan yap, kimseyi razı edemezsin, muhakkak bir eksiğin bulunur. Sen Allah’ı razı etmeye bak! Çünkü O seni asla yalnız bırakmaz. Ve sakın unutma!
"Bir FETÖ’cü sadece örgüt amaçlarına odaklanmış; yalan, iftira ve kumpası yaşam biçimi haline getirmiş, ailesine, dinine, milletine, bayrağına ihanet eden bir haindir. Mesleği; örgütsel amaçları için kullanacağı bir araç, taşıdığı sıfat ise kamuflajdır"
Anadolu halkının bir ruhu vardı, nüfuz edemedin. Üstünde yaşadığı bir toprak vardı! İşletemedin. Şimdi elinde orak, buraya hasada gelmişsin. Ne ektin ki ne biçeceksin?
"Ey Müslüman Milletler! Artık uyanınız! Avrupalıların söyleye söyleye sizi de fenalığına inandırmaya çalıştığı Müslümanlığınızdan korkmayınız (...) İslam binasını çürütmeye çalışan emperyalistlere karşı durunuz..."