incelikle işlenmiş, içine içine işliyor insanın.
Seni, rengarenk saka kuşuna benzetiyorum. Avucumdasın. Rabbim diyorum, Rabbim bütün bedeni kalp sanki. Bıraksam uçacaksın, avucumu azıcık sıksam canın yanar. Nasıl bir açmaz, nasıl bir muamma. Saka kuşunun kanatlarını öpüyorum saçların niyetine. En nazik halimle, parmak uçlarımla okşuyorum tüylerini, sanki parmaklarına dokunuyor gibiyim Sonra, korkumu ve senin özgürlüğünü düşünüyor, içimde çok acıyan ama çok acıyan yerimi susturarak avucumu acıyorum.
Diamond Tema ve Asrın Tok arasında yaşanan tartışmanın gündemi işgal ediyor olması ne büyük kepazelik. Oysa tartışmanın ilmi hiçbir kıymeti yok. İslam da mantık da felsefe de payimal oluyor. Asrın Tok kim ki İslam ve değerlerinin sözcülüğüne soyunuyor? İlmini kimden almış? Hocası kim? Hangi İslamî ilimlere hakim? Arapça biliyor mu? Usül biliyor mu? Bu bahiste en son söz sahibi olacak kimselerden. Lakin dikmişler oraya, konuşuyor. İnsan haya eder, haya. Diamond Tema, temel mantık bilgisinden uzak. Üçüncü halin imkansızlığını bile bilmiyor. İslamî ilimlere ise hakimiyeti hiç yok. Dışarıdan okunmuş bir gözle yorumluyor ve çıkarımlar yapıyor. Mevzu hadis nedir bilmiyor, hükmü nedir hiç bilmiyor. Hadisleri tepe tepe kullanmak, "al bak burada" demek kimseyi bir yere vardırmaz. Tartışmayı da kazandırmaz. Bunlar son tahlilde, hiç yoktan, tarihi vesika. Bu sıfata sahipken dahi öyle ele alınmaz. Öte yandan eserleri karıştırıyor. Sahih-i Buhari'nin ve Müslim'in neden var olduklarından, neden birbirinden ayrı iki eser olarak teşekkül ettiklerini bilmiyor. İlmî münazara da evvela kelimelerin anlamlarını iyi belirlemek gerekiyor. Bir kelimenin bendeki karşılığı ile sendeki karşılığı bir değilse üstüne konuşmak tamamen zaman kaybı, rezillik yumağı. Bu tartışmanın hudutları dahi belirsizdi, müthiş bir muamma vardı. Hiçbir katkısı olmadı bana. Seyir zevki de zayıftı. Son olarak İbn Mace değil, İbn Mâce. Uzat "a" harfini Diamond, sinir bozuyor. İzlemek isteyenler için: youtube.com/watch?v=w8-A-hi...
Reklam
+359
Her insanın bir başkası için sonsuz bir muamma oluşu, üzerinde düşünülmesi gereken muazzam bir hakikattir
Arka Sokaklar
Sende erkeklik sır Bende kadınlık muamma
Sayfa 61 - Metis YayınlarıKitabı okuyor
“Her insanın bir başkası için sonsuz bir muamma oluşu, üzerinde düşünülmesi gereken muazzam bir hakikattir.”
308 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Birbirinden bağımsızmış gibi duran ama birbirinin aynı olan iki kahramanı anlatıyor bu kitap. Burkay ve Selim Pusat' ı. Aşkın varlığında kendini bulmaya çalışan aynı zamanda kendini de kaybeden iki askeri. Selim karakteri tam bir muamma. Bir sarhoş, asker, eş, baba, komutan, şair ama en çok da bir aşık. İmkansızlıkların içinde o aşkın varlığına, Selim'in iç çatışmalarına ve yalnızlığına tanık oluyorsunuz okurken. Kitap diğer karakterleriyle de muazzam bir şölen sunuyor size. Fedakâr bir eş olarak haksızlığa uğrayan Ayşe'nin kimse yaralarını sarmıyor. Ayşe'yi sanki yıllardır tanıyormuşsunuz gibi okuyorsunuz. Düşününce tanıdığınız bir Ayşe buluyorsunuz hayatınızda. Güntülü, bazen bir ceylan bazen bir pars olarak çıkıyor karşınıza. Bir savaşçıyı köle yapan bir güzel. Ok atılmayan atılamayan sevgili, Selim'in yenilgisi. Şeref, Selim'in insan tarafı. Onu hayata bağlayan bağ. Selim'in vicdanı mı , şerefi mi yoksa onun kahramanı mı karar veremiyorsunuz. Durmadan kanayan yüreği belki de. Yek, her hâl ve surette Selim'in karşısına çıkması adeta Selim'in vücut bulmuş düşünceleri gibi. Kaçış noktası. Günah keçisi. Kitap o kadar dolu ve zengin ki insan bahsederken hangisine değineceğini şaşırıyor. Sahnelerin mükemmelliğine şiir de eklenince can evinizden vuruluyorsunuz. En son bir mahkeme metaforu giriyor devreye. Beni en çok oradaki anne figürü etkiliyor. Selim Pusat' a merhamet edilmesini isteyen tek kişi annesi oluyor. Ne kadar gerçekçi değil mi? Ne yaparsak yapalım annemizden başkası merhamet etmiyor bize.
Ruh Adam
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 202127,2bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.