Öyle hasretim ki sana, kokuna, ellerine, gözlerine, sesine, nefesine. Sen Benim Misk-i Amberimsin.
Ve
Anladım ki başımı her yastığa koyduğumda kokunu tekrar hissediyor gibiyim. Bu canın sana ihtiyacı olduğunu her saniyemde daha iyi anlıyorum.
Ben
Çıkarsızca sevdim seni. Canım yoluna yoldaş oldu. Bedenim esirin. Ruhuna tutsak kaldım. Kalbinin en icra köşelerinde yer aldım. Ben her şeyimi sana adadım.
Cinius
Beni üniversite hatta lise yıllarına götüren çok güzel bir gençlik kitabi okudum 
Kitap Gurusu sayesinde tabiki kendisine çokça teşekkür ediyorum.
Yazarımız 
Muammer Memiş sade ve akıcı bir dille MEKS adındaki bir grubun günlük okul ve aile yaşamlarını her şeye rağmen eğlenceli bir şekilde aktarmış.
Son zamanlarda aile içerisindeki kopuklukları ve bu kopukluklar etkisiyle yapılan taşkınlıklar ya da care bulmak için edinilen arkadaşlıklar anlatılmış.
Arkadaşların birbirleri için yaptıkları fedakarliklar bir kurgu da olsa okundukça insani keske dedigi duygularla donativeriyor birden...
Okulda gecen zamanlar, balolar,kamplar o harika anlar o kadar yoğun anlatılmış ki acayip bir özlem oluştu içimde geçmişe ve de geleceğe...
Yazarımıza en içten sevgilerimi sunuyorum bizlere böyle güzellikler yazmaya devam edin lütfen.
Ayrıca bu kitabin gelirinin loseve gidecegini öğrenince inanilmaz duygulandım gercekten çok duyarlı bir davranış olmuş
Rabbim emeklerinizin karşılığını çok çok versin inşallah Amin
Herkese iyi akşamlar.
Yorum yazmadan önce araştırırken internette bu kitabın bütün geliri Lösemili çocuklar ve sokakta kalan insanlar için bağışlanacağına dair bir yazı gördüm. Buradan bu ince düşünce için yazarımız Muammer Memiş 'ı tebrik ediyorum.
Kitap içerisinde de verilen sosyal mesajlar bir nevi kamu spotu gibiydi, ortamı güzelleştirdi. MEKS grubu birbirlerine sıkıca bağlı bir arkadaş grubu; yedikleri, içtikleri, çitledikleri ayrı gitmiyor. Hayatlarındaki ilk öncelik eğlenceye verilmiş. Beraberken yardımlaşma, dostluk, aşk üzerine söyleyecek sözleri bitmiyor. Ve eğlence hiç bitmiyor.
Kitapta beni tek rahatsız eden şey 'ulan' kelimesiydi. 'Ulan geldik, ulan gittik, ulan naber, ulan hoşgeldik.' Bi yerden sonra rahatsız etmeye başladı beni. Ama onun dışında tam bir lise, üniversite eğlence kitabı.
Ayrıca kitap karakterleri de gerçek olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim.
"Kimse zamanın ne denli bu kadar hızlı geçtiğini anlamamıştı.Hayatta böyleydi aslında, ne kadar uzun gözükürse gözüksün,gözünüzü kapatıp açtığınızda sadece geçmiş yılların ne kadar çabuk geçtiğinin farkına varacaksınız."
