Akıl insanı risklerden, sonunu tahmin edemediği ihtimâllerden korur. Fakat kalp sonunu düşünmez, hayal kurar. Umut besler akıbetten, yanılmayı göze alır. Gizlere ilgi duyar ve merak eder aslını. Bu hayat durağan bir taş gibi yaşanacak kadar kıymetsiz değil. Kalbi dinleyeceğiz.
Yaranın olduğu yere dikkat kesilirsen acın dinmez. Görmezden gelsen bu da mümkün olmaz. Kanıyorsun ve biri sarsın bekliyorsun yaranı. Fakat farkedemez kimse; insan insanın içine nadiren bakar. Hâlini Rabbine söyle; O'na ayandır lakin sen söyle. Ki kapısına gelmenden hoşnut olsun.
Yusuf Suresi çok güzel; bize en yakınlarımızın ihanet edebileceğini, kırık kalplerin sevgiyle iyileşebileceğini, her zorluğun ardından mutlaka bir kolaylığın geleceğini ve sabırlı insanların güzel sonları olduğunu öğretiyor.
Yani var ya, bin türlü hinlik var şu dünyada, bin türlü yolsuzluk, hırsızlık. Ama haramdan uzak durmak namına çektikleri çileyi görüyor musunuz! Kimse demesin bunun bir karşılığı olmayacak, bu öte tarafın varlığına delildir.
birbirlerinden bağımsız sandığı duyguların hakikate yaklaştıkça nasıl da ahenkle iç içe geçetiğini gördüğünde dehşete düşer insan.
hüzünle saadeti, vuslatla hicranı, öfkeyle merhameti işte o vakit tefrik et edebilirsen.
buranın ezberleriyle yürünemiyor o yolda.