Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

muammer

muammer
@muammerb
yüksek lisans
ankara
12 okur puanı
Ocak 2020 tarihinde katıldı
Bir sözü söylediğin de onu evrene salıverirsin ve geride alamazsın.
Reklam
Gerçek güzellik aynada veya bir derginin kapağında görülebilecek bir şey değildir. Güzellik, sizin yaşam şeklinizde saklıdır.
“Kadınların neden evlendiklerini anlayabiliyorum: Yalnız kalabilmek için.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sence aşk diye bir şey var mı baba?' “Tanrı gibi düşün,' dedi babam. 'İnanıyorsan var olup olmaması pek önemli değildir. Ayrıca en büyük inkarcının da en inançlının da içinde bir nebze kuşku vardır. Ve elbette ki, aşk da Tanrı da ölümsüzdür.”
Hâlâ hakikati kavramaktan yoksun olan insan, hayat denilen bu olağanüstü mucizeyle başa çıkamayınca, kendine bir koruyucu istiyor, kaderini yazacak kudretli bir varlık, ona mutluluğu armağan edecek kutsal bir senarist.
Reklam
Bana derler ki "Verenin malı artar." Ben de derim ki "Ma­lım artsın diye vermek, vermek midir, almaya hazırlık mı?"
Bana derler ki "Verilenler, günahları örter, perdeler." Ben de derim ki "Örtülüp, perdelenecek şeyleri azaltmak daha iyi değil mi?
Pek eli sıkı biri sayılmam, niye öyle olayım ki? Ama vere­cek, verilenin kıymetini bilecek, minnet duyacak, aldığını iyi yere sarf edecek, hayırlı yerlere kullanacak, hayırla yad edecek, verenle vermeyeni, nelere rağmen verenle, nele­ri olup da vermeyeni ayırt edecek insana rastlayamıyorum. Yoksa elbet veririm, vermez miyim?
İnsan hayatı, başkalarının yanılgılarını yüklenecek kadar uzun değildir.
Zayıf insanlar mutluluktan bile korkarlar. İplikle bile yaralanırlar. Bazen, mutluluk da insanları yaralayabilir.
Reklam
"Ne mutlu, yaşamlarını kimseye emanet etmeyenlere." Fernando Pessoa
Karşılıklı olarak birbirlerini kandırıp, üstelik ne tuhaftır ki, hiçbir yara almadan, sanki karşılıklı olarak birbirlerini kandırdıklarının farkında değillermiş gibi, gerçekten çarpıcı, berrak ışıltılar yayan şen inançsızlık örnekleriyle dolu insan yaşamı.
Saygı duyulması kavramı da, beni çok korkutuyordu. Hemen herkesi kandırıp, sonra mükemmel ve zeki bir insan tarafından deşifre edilerek acınacak hale getirilip, ölmekten başka yol kalmayacak kadar rezil bir duruma düşmek... İşte bu, benim için 'saygı duyulmak' durumunun tanımıydı.
Dostoyevski, İvan Karamazov’a şöyle söyletir: “ Hiçbir vahşi hayvan asla insan kadar artistik, insan kadar sanatsal biçimde zalim olamaz.”
Hiç düşündün mü senin bana benim sana nasıl da görünmez olduğumuzu? Hiç düşündün mü ne kadar cahiliyiz birbirimizin?
Serçenin ölmesinde bile bir bildiği vardır kaderin.Şimdi olacaksa bir şey yarına kalmaz, yarına kalacaksa bugün olmaz.Bütün mesele hazır olmakta.
Reklam
Edip Cansever’in ölümünün birinci yılında, Tomris Uyar’ın Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan yazısı. "Bitmeyen tek aşkın gerçek ve lirik bir dostluk olduğunu; ikirciksiz, apaçık sevgiyi, hatta şımartılmayı Edip Cansever tattırdı bana. Tek ihaneti, ölmesiydi!”
Kendimizi tüketerek yaşıyor, kendimizi azaltıyoruz; dört dörtlük insan kendini bilmeyendir.
Şimşeğin gök gürültüsünden önce gelmesi gibi, düşüncede eylemden önce gelir.
Tarih insanlar tarafından işlenen cinayetlerin, çılgınlıkların ve talihsizliklerin yazıldığı defterdir.
Halkımız münevverlerine daima inandı ve gösterdiği yolda gitti. Ve daima da aldandı.
Reklam
Mesuliyetini taşıyacağın fikrin adamı ol! Onu kendi uzviyetinde bir ağaç gibi yetiştir. Onun etrafında bir bahçıvan gibi sabırlı ve dikkatli çalış!
... solunan hava, yüzülen su, oturup kalktığın insan, yürüdüğün yol seni değiştirir.
Ancak hayat dediğin nedir ki? Anlaşılmaz bir sır...
Ben bir kere geçtiğim yoldan bir daha geçeceğim. Bundan büyük azap olur mu?
"Mesele, okuduklarımızın bizi bir yere götürmemesinde. Çoğumuz seyahat eder gibi, benliğimizden kaçar gibi okuyoruz. Halbuki kendimize mahsus yeni bir hayat şekli yaratmak devrindeyiz."
Fakat bizim memlekette aranan kaybolur. Şark oturup beklemenin yeridir. Biraz sabırla her şey ayağınıza gelir.
Reklam
Özgürlük için en çok bağırıp çağıranlar özgür bir toplumda mutlu olma ihtimali en az olanlardır çoğu zaman