Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Her şeyden önce kadının kendi dünyasının genişliği ona başarıyı getirir. İnsan bu dünyada aklı kadar yer kaplıyor. Zihin dünyası geniş kadınlar yaşadıkları hayatı başka taraflardan da görebilme kabiliyetine sahiptirler. Başarıya aç, gözünü yükseklere dikmiş bir kadının karşısında durabilecek bir güç yoktur.
Sayfa 163
İnsan, kendini coğrafyasından koparabilir ama coğrafyasını kendinden koparamaz.
Sayfa 219
Reklam
İnsan, heveslerinin ve tutkularının peşinden gittiği müddetçe hayatta kalabiliyor, tutkularının cürmü kadar bir dünya yaratabiliyor, kendisine o eksende bir ufuk çizgisi çiziyor. Ben hep bir fazlasını öğrenmek isteyenlerden, bir fazlasını merak edenlerden oldum.
Sayfa 216
Sümer şairlerine göre Tanrıça İnanna, toplumun süsü, Sümer'in neşesidir. Ay Tanrısı Nanna'nın kızıdır. Akad'larda İştar, Musevilerde Astarte, Yunanda Afrodit, Roma'da Venüs adını taşıyarak yüzyıllar boyu çeşitli toplumların efsanelerinde yaşamıştır. Venüs yıldızını temsil etmektedir. İnanna'yı Sümerliler yarattı. Kadınlarda izledikleri, görmek istedikleri bütün nitelikleri, onun şahsında toplamışlar, onu yüceltmiş, ona tapmış ve hakkında yığınlarla şiir, hikâye yazarak ölümsüzleştirmişlerdir.
Sumer'de kralların nasıl sarayları varsa Tanrıların da öyle evleri olmalıydı. Bunun için "Tanrı evi" adı altında görkemli tapinaklar, yanlarında Tanrılarla insanları yaklaştırdığı düşünülen basamaklı kuleler yapılmıştı. Daha sonra bu Tanrı evleri sinagoglara, kiliselere, camilere dönüştü. "Camilerin ve minarelerin üstündeki yarım ay, Sumer Ay Tanrısının sembolüdür. "
Sumer'de Tanrılar istediklerini yapar; onlar, insanlara ne istediklerini bildirmez. Ancak insanlar onlara kendilerinden istenileni sorarak öğrenebilir.
Reklam
Alım, satım, borçlanma, kira, miras bölüştürme gibi her türlü hukuksal işlerin birer yazılı antlaşma ile yapılması ilk Sumerlilerde başlamıştır.
Sümer Tanrıları, insanlara ne istediklerini bildirmez; fakat hoşlarına gitmeyecek bir işi yapan insanları cezalandırırlar. Buna karşılık diğer dinlerde Tanrı bazı kimselere ne istediğini bildirir. İnsanlar da ona göre hareket ederler. Tanrı bildirilerini alan kimselere Farsçada "peygamber", Arapçada "resul" denir. İlginç olanı peygamberiik olayı, Yahudilerden Asurlulara geçmiş. Çiviyazılı metinlere göre bu düşünce Asur ve Filistin'de politik ve ekonomik krizlerle başlamış. Asur'da Tanrıdan bir insan (peygamber) yoluyla alınan haberler tabletlere yazılmış. Onlara göre Tanrı ile iletişime giren insanlar çeşitli şekilde trans haline giriyorlar. Bu kimseler aslında aşağı tabaka sayılıyor ve büyücülükle bağlanıyor.
Öncelikle mutlak bir doğru yok.Herkes kendi yolunu kendisi çizecek.İnsan bir işe yaradığını hissettikçe,dünyası da anlamlı hale geliyor,bunu bilerek yola koyulmalıyız.Ben hayatın anlamının,üretmek ve sevmek olduğunu düşünenlerdenim.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.