"Kendini modern sokakların kızı değil Medine medeniyetinin kendi zamanındaki temsilcisi gören, tesettürden ilme kadar her alanda bu ümmetin kızı olmanın gereklerini Bedir' deki mücahitlerin heyecanı ile yapmaya çalışan mübarek kızlara... Her gün kıyâmete biraz daha yaklaştığımız bu zamanda Rabbine kul olmayı, Şeriat'ı için yaşamayı şeref bilen ve genç yaşına rağmen bu ümmetin kızı olmanın büyüklüğünü hisseden kızlara...
Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır, Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor, Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini, Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim, Senden kopardım çiçeklerin en solmazını, Toprakların en bereketlisini sende sürdüm, Sende tattım yemişlerin cümlesini. Desem ki sen benim için, Hava kadar lazım, Ekmek kadar
Reklam
Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır, Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor, Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini. Ormanların en kuytusunu sende görmekteyim, Senden kopardım çiçeklerin en solmazını. Toprakların en bereketlisini sende sürdüm, Sende tattım yemişlerin cümlesini. Desem ki sen benim için, Hava kadar lâzım, Ekmek
İnkılapKitabı okudu
Diyelim yağmura tutuldun bir gün Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek Öbür yanda güneş kendi keyfinde Ne de olsa yaz yağmuru Pırıl pırıl düşüyor damlalar Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın Dar attın kendini karşı evin sundurmasına İşte o evin kapısında bulacaksın beni.
Sayfa 15 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Akşamın Hüznü
'Kıymetli Babacığıma' yine akşam seriyor ufka siyah tüllerini yine opseydim o çok özlediğim ellerini. Biten akşamların hüznüyle yürekler mahzun Sana hasretle geçen her gün asırlardan uzun. Gecikirdin de kış akşamları bazen yüreğim Sıkışırken...seni sıhhatle görürdüm, kederim. O zaman şefkatinin rüzgårında savrularak Çözülürdü, beni
Buluşmak Üzere
Diyelim yağmura tutuldun bir gün Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek Öbür yanda güneş kendi keyfinde Ne de olsa yaz yağmuru Pırıl pırıl düşüyor damlalar Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın Dar attın kendini karşı evin sundurmasına İşte o evin kapısında bulacaksın beni
Reklam
Ramazan'ı bizzat yaşamak Müslüman işidir. Bizzat içinde yaşamanın da merhaleleri vardır Önce söz orucu, sonra göz orucu, sonra kalp orucu geliyor. Bütün bunlar Ramazan'ın merhaleleridir.Ramazan ruhen bize bir hilat giydirir; ama o hilat zamanla eskir. İşte mübarek gün ve geceler o hilati değiştirme, yenileme, onarma zamanlarıdır. Ramazan gelince o eskiyen hilati terziye götürürüz ki terzi onu yenilesin, söküklerini diksin. Nasıl ki üzerimizdeki elbise eskiyorsa maneviyatımız da eskir. Mübarek vakitlerde üzerimizdeki takva elbisesini kirlerden arındırır, yeni bir elbise bahşeder insana .
Sayfa 170Kitabı okudu
Buluşmak Üzre
Diyelim yağmura tutuldun bir gün Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek Öbür yanda güneş kendi keyfinde Ne de olsa yaz yağmuru Pırıl pırıl düşüyor damlalar Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın Dar attın kendini karşı evin sundurmasına İşte o evin kapısında bulacaksın beni Diyelim için çekti bir sabah vakti Erkenden denize gireyim dedin
Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini Ormanların en kuytusunu sende görmekteyim Senden kopardım çiçeklerin en solmazını Toprakların en bereketlisini sende sürdüm Sende tattım yemişlerin cümlesini Desem ki sen benim için, Hava kadar lazım, Ekmek kadar
Cumu günü mübarek bir gündür. Bu gün, Müslümanlar için bir bayram günü sayılır.
Sayfa 358 - Diyanet YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Efendimiz bir gün namaz kılarken hiç adeti olmadığı üzere namazı çok kısa kesmiş. Sahabe-i kiram telaşlanmışlar, ne oldu acaba? Gelmişler Efendimizin yanına, "Ya Rasûlullah! Bir şey mi oldu, çok kısa kestiniz namazı?" Peygamberimiz buyurmuş ki:"Namazdayken çok uzaklardan bir çocuk ağlaması duydum, onun için kısa kestim. Belki annesi arkadadır, hemen gitsin yetişsin diye." Şimdi ben diyorum ki: Efendimiz mübarek başını kaldırsaydı, İslam coğrafyasının şu halini görseydi. Ümmetin çocuklarının çoğunun böyle ağladığını görseydi, ne hissederdi? Onun gibi hissetmek, üzülmek, sevinmek de sünnetin bir parçasıdır. Onun yerine biz hissedeceğiz. O zaman bu yükü gönül dünyamızda biz taşıyacağız. En azından bu tasayı içimizde taşıyacağız.
Sayfa 280Kitabı okudu
Buluşmak Üzre
Diyelim yağmura tutuldun bir gün Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek Öbür yanda güneş kendi keyfinde Ne de olsa yaz yağmuru Pırıl pırıl düşüyor damlalar Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın Dar attın kendini karşı evin sundurmasına İşte o evin kapısında bulacaksın beni
DESEM Kİ... Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır, Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor, Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini, Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim, Senden kopardım çiçeklerin en solmazını, Toprakların en bereketlisini sende sürdüm, Sende tattım yemişlerin cümlesini. Desem ki sen benim için, Hava kadar
Sayfa 170Kitabı okudu
Desem ki
Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini Ormanların en kuytusunu sende görmekteyim Senden kopardım çiçeklerin en solmazını Toprakların en bereketlisini sende sürdüm Sende tattım yemişlerin cümlesini Desem ki sen benim için, Hava kadar lazım, Ekmek kadar
Rivayet olunur ki, Şeyh Emrem Yunus Hazretleri, Tapduk Yunus'un halifesidir. Tapduk Yûnus Hazretleri'nin gözleri görmezdi ve ümmî idi. Tasavvuf ve bilgisinde devrinde benzeri yoktu. Emrem Yunus önceleri bilgin ve fazilet sahibi idi. Müftülük yapardı. Tevbesine sebep bu idi ki, Tapduk Yunus'un dervişlerinden birine bir fetvâ gerekti.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.