Ah, ama yine de vaaz, zambağın ve kuşun yardımı saye­sinde, seni, A.D.¹, ciddiyeti öğrenmeye, ve beni de sana Tanrının huzurunda tam sessiz kalmayı öğretmeye muvaffak kılmış olsaydı! Sen bu sessizliğin içinde kendini, adının ne ol­duğunu, kendi adını, o şanlı adı, o zavallı adı, o kayda değ­mez adı, bir unutabilmiş olsaydın, Tanrıya sessizlik içinde: "Senin adın mübarek olsun!" diye dua edebilmen için. Sen o sessizlik içinde kendini, kendi tasavvurlarını, o büyük, her şeyi kapsayan tasavvurlarını, ya da hayatına ve geleceğine dair sınırlayıcı tasavvurlarını, Tanrıya, sessizlik içinde, "ege­menliğin gelsin!"² diye dua edebilmek için unutabilmiş ol­saydın, o sessizliğin içinde kendi iradeni, kendi dik başlılığı­nı, Tanrıya "senin istediğin gibi olsun!" diye dua edebilmek için unutabilmiş olsaydın!
Sayfa 26 - Pinhan Yay. Birinci Basım: Mart 2020
Kurban Bayramınız mübarek olsun
Allah, hiç bir çocuğu kötü olsun diye yaratmaz! Onu kötü yapan, kötü eğitimdir! Kötü anne-baba, kötü çevre, kötü yönetim balçık gibidir, zavallı yavruları da çekip yutar." Sefiller, Victor Hugo
Reklam
Gökyay, 23 Nisan 1944’te bir mektup daha kaleme almıştır. Atsız’a şunları yazmıştır: “Saydığın bazı isimlerin vekâlet emrine alınmasının doğru olmadığını öğrendim. Sen altın yumurtlayan bir tavuğun bütün altınlarını almak için tavuğu kesen kimseye benziyorsun. İlk mektubun tesirini ikincisinde yarıdan çok kaybetmiş gibiydin. Eğer teşvik görüyor ve beğeniliyorsan bunlardan bazıları kendi şahsî ihtirasları için menfaat gördüklerindendir, yoksa inandıklarından değildir. Sen ateşli, heyecanlı ve temkinli olacaktın. Saydıklarını daha evvel de neşrettin. … Sen önde bir bayrak taşıyorsun ve civarında biriken seyircileri arkandan geliyorlar sanıyorsun. … Sabahattin Ali dava etti. Sen vatan haini dediğin için mahkûm olacaksın, bu ne acı bir şeydir. Hırsıza hırsız, or*spuya or*spu deme yasak olduğunu bilirsin, bizim memlekette. Bundan çok üzülüyorum. Senin ifratlarına çok kızıyorum. …. Şu veya bu fikri çürütmek için son kurşunu ilk seferde atmamak lazımdır, diyorum. Aldığın tebrikler ve telgraflar bu neticeden dolayı sana teselli vermeyecektir. Yoksa ben de gazan mübarek olsun der, sevinirdim.
Sayfa 103 - Ötüken Neşriyat - Orhan Şaik Gökyay ve Irkçılık-Turancılık DavasıKitabı okudu
Kurban Bayramınız mübarek olsun +4
Yüzümde zaten var olan gülüşlerimi soldurma yeter.
Ağa daha o akşam İnce İmam’ı bir kenara çeker. – Hoca, der, yarın ne? – Mübarek cuma, ağam. – İyi. Gayrı yarından öte ezanı Arapça okuyacaksın! İnce İmam gözlüklerinin üstünden bakakalır. – Hiç bakma, der ağa. Ankara’nın emri böyle. – Şükürler olsun, ağam, bu ne devlet! – Demokrasi bu, hoca. Hürriyet. Elhamdüllilâh, biz de demokrasiye geçtik bugün. Gazi’nin fırkasından çektiğimizi biliyon. Ne din kaldı, ne iman. Gayri fakir fukara neredeyse, biz de oradayız. – E, şimdi ne yapacağız, ağam? – Yarından tezi yok, hutbede demokrasi okuyacaksın. – Ama kitapta demokrasi yok, ağam. – Şimdilik kitapsız okursun. Derin hocasın ya, göster kendini. Şöyle âyet gibi oku. Arapça ezandan başla. Yakında fes de giyiyilecek. Din dersleri serbest... Toprağı, vergiyi şimdilik karıştırma. Orası hükümatın işi. Moskofl ara gine bildiğin gibi veriştir. Âmin duasında sakın İsmet Paşa’yı ağzına alma. İngilizi, Emerikeyi hayırla yâdet. Bu demokrasi onların hediyesi... falan filen, yakıştır gayri ötesini. Anladın mı?
Bayramlar Bayram Ola
Âlem-i İslâm’a rahmet su gibi Aksın, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ. Evleriniz cennet kokusu gibi Koksun, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ. Zindan “medrese”dir, gam yayla size Farkı yok bin yılın bir ayla size Melekler yukardan gıptayla size
Sayfa 122
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.