463 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 saatte okudu
Kitap yorumum
KARADUL Karadul kitabının yorumuyla sizlerleyim. İnsanı hayretlere düşüren cinayetler ve insanı düşündüren, sorgulatan olaylar. Okurken hep "Neden?" sorusunu kafanızı meşgul edecek. Karadul kitabından bahsedecek olursam; Kan lekelesi, cam panelin ortasinda büyük kırmızı bir ahtapot şeklini almıştı. Üzerindeki geceliğiyle bir kadın basamaklarda duruyordu. Beyaz olan geceliğinin rengi kırmızıya dönmüştü. Adam ise ortada öylece yatıyor, titriyor ve gırtlağından son nefesini almak için mücadele veren insanlar gibi sesler çıkarıyordu. Darius, kadını tanıyordu. Son sözleri "Aman Tanrım ne oldu size," diyerek dizlerinin üzerine çöktü. Tori, kendini savunmak için başını kaldırdı. Elleri kana bulanmıştı ve üstelik yaralıydı. Yardım istiyordu, ambulansa ihtiyacı vardı. Kocası Alex vurulmuştu. Güvenlik sistemi çökmüş, evi soymaya kalkmışlarfı. Alex'i kim neden vurmak istesin? Alex oldu mü? Darius, Tori'ye yardım edecek mi? Kitapla kalın dostlar #okudumbitti #kitapyorumum #arkakapak #polisiyegerilimokuyorum #erdeminkitapligi #karadul #greggolsen #panamayayıncılık #sayfa456
Kara Dul
Kara DulGregg Olsen · Panama Yayıncılık · 201771 okunma
Pablo Neruda: üzerine bir inceleme.
Romantik, lirik, sembolist, sürrealist, doğasever, halkçı, komünist… her bir tanım neruda için söylenilebilir. Pablo Neruda henüz ilk zamanlarda dönemin bir edebiyat dergisi olan “selva austral’de” “Pablo Neruda” takma adıyla yazmaya başladı. Pablo: “neruda” ismini çek şair olan “jan neruda’nın anısına seçmiştir. Şöyle diyor: “adımı on dört
Reklam
Derken yıllar şöyle böyle geçti bir şekilde. Şimdi anlıyorum ki asıl mana, kişinin düşünceleriymiş. Asıl iç savaş; ruhsal erozyonla mücadele etmekmiş. Asıl huzur; güvenecek birilerinin olmasıymış. Tamam, mutlulukları birine bağlamak yanlış ama hiç kimse üzerinden mutlu olamamak da insanı öldürürmüş.
Sayfa 263Kitabı okudu
·
Puan vermedi
Yazar
Tuğra Çakın
Tuğra Çakın
tarafından deneme türünde yazılmış sayfası az ama düşündürdükleri fazla olan bir kitap ki bu tarz kitaplara bayılırım :) Yazar kitabında bana göre dengeden bahsetmiş.Bir şey olmuyorsa onu oldurmak için zorlamanın bir anlamı yoktur, bu uğurda verilen mücadele insanı sonuç itibari ile yıpratacaktır. Bunu zorlamanın yerine zamanımızı daha verimli kullanıp oluruna bırakmak lazım bazı şeyleri. Umut etmek de dozuna göre ayarlanmalıdır. Eğer umut ettiğimiz şey gerçekleşmek yerine sürekli bizden birşeyler götürüyorsa o umuda körü körüne bağlanmamız gerekiyor. Yazara bu konuda katılıyorum. Motivasyon içerikleri hep hayal ettiğimiz şeyin peşinden koşarsak onun gerçekleşeceği yönünde, yazar ise bunun tam tersini düşünüyor tıpkı benim gibi:) Bu her zamanböyle olmaz, hatta çoğu zaman olmaz:) O sebeptendir ki hayalperestliği bırakıp rasyonel kararlar almamız lazım, yoksa hayat tokatı öyle bir çarpar ki bırak motivasyonu aileniz bile sizi kurtaramaz. Hayat göründüğü gibi Toz pembe değil, hatalardan ders alınarak ilerlememeli.Yazara şu konuda da katılıyorum, birşey olmadığında hayırlısı buymuş deriz ama neden olmadığını hiç sorgulamayız, çünkü bu yol basit bir çıkış kapısıdır, buna da körü körüne bağlanmamak gerekir. Tabi bu benim fikrim. Bazen şer olan şeyler bize çok daha fazla şey katar, yanlış yapa yapa,deneye deneye sonuca varmamız daha mantıklı, o yüzden hata yapmaktan korkmamalı insan. Beni gibi aykırı düşünen bir yazarı okumak çok hoşuma gitti
Hiçbir Zaman Olmaz
Hiçbir Zaman OlmazTuğra Çakın · Kutlu Yayınevi · 2023277 okunma
176 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
"Başında tacı olandan en sıradan insana kadar herkes için aynı ölçüde geçerli olan Muhammed'in kanunu, dünyada var olan en hikmetli, en bilgili ve en entellektüel hukuk kaidelerinin birbirine geçmiş şeklidir."
İslami Yeniden Doğuşun Meseleleri
İslami Yeniden Doğuşun Meseleleri
Aliya İzzetbegoviç
Aliya İzzetbegoviç
Okurunu öncelikle soru sorarak okuma ve düşünce sürecine dahil eden ve okurla birlikte ortaya atılan
İslami Yeniden Doğuşun Meseleleri
İslami Yeniden Doğuşun MeseleleriAliya İzzetbegoviç · Ketebe Yayınevi · 20201,255 okunma
İstanbul halkına gelince? işgal, istanbul'un bazı dar ve bazı soysuz çevrelerini saymazsak, türk halkında bir direniş ruhu yarattı. sanki herkes kendi içinden bir emir duymuş, bir protesto seline katılıyormuş gibi, fatih'te, sultanahmet'te öyle mitingler oldu ki, ruh ve hava coşkunluğu bakımından bunların bir eşini, insanoğlu
Sayfa 83
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.