Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dünyayı içine kapatıldığı renkli ışıklarla aydınlatılmış vitrininde bırakıyor, ruhumun karanlık patikalarında ha bire dolanıyorum. Seyretmekten, çözümlemeye ve yorumlaya uğraşmaktan, umutsuzca yaşama ulaşmayı denemekten vazgeçiyorum.
Sayfa 24 - Everest yayınları
Gece bir gardiyan gibi penceremin önüne kurulduğunda hemen kendimi dışarı atıyorum. Günün son saatlerinde hiçbir şey yapmıyorum, yaşamıyorum, duymuyorum; günün ölmesini bekliyorum. Onunla beraber ölmek ve gece başlamadan bir hayalete dönüşmek için . Başka türlü o ağır , meze kokulu karanlığa dayanamıyorum.
Sayfa 23 - Everest yayınları
Reklam
Bir şehir, ancak içinde sevdiğiniz biri olunca yaşamaya başlar.
Sayfa 16 - Everest yayınları
Bana bir zamanlar verdığin sevgi, benim de hiç çekinmeden aldığım, sonsuzmuşçasına, korkusuzca eriyip gitti, bir çocuğun elinde korumaya çalıştığı gizemli, mucizevi bir kar tanesi gibi. Geride kalan kalan anlamsız bir ıslaklık işte.
Oysa biliyorum, sen dokunmadım bile yaralarıma, sadece baktın, şöyle bir an, göz ucuyla. Başını kitabından kaldırıp, kendisini Çağıran sese cevap veren biri gibi. “Ne var?” Bir ilgisiz bakış, ama bana sunulmuş o tek bakış, hiç görülmemiş ortaya çıkarmaya, gizli kalmış kanı akıtmaya yetti.
Biliyorum, bir insanın sevgisini kaybetmek, zorlukla ulaşılmış bir doruktan aşağı yuvarlanmaktır.
Reklam
Ne saçma, ne umutsuz. Bir boşlukta, ne olduğunu bile hatırlamadığım bir şeyi aramak. Bütün taşları teker teker kaldırıp altlarına bakarak, bütün kovuklara, deliklere, çukurlara ellerine sokarak, çılgınca aramak. Oysa her defasında yeniden, yeniden bulduğun umutsuzluk sadece.
Ne saçma, ne umutsuz. Yok olup gitmiş bir aşkı yeniden yaratmaya kalkışmak, üstelik de onu yitik bir gözün boşluğunda aramak. Artık benim için çok geç olduğunu kabul etmeliyim.
Benim cehennemim ne topraklarımda, ne de buradaymış. Onu kendi içimde taşıyormuşum, tıpkı cennet düşlerim gibi.
Sayfa 22 - Everest yayınları
Yitirdiğim bir şeyi arıyorum ama neyi yitirdiğimi unutmuşum.
Reklam
Çünkü güvenmenin, sevgiye boyun eğmenin, tutkuya kayıtsız şartsız teslim olmanın ve bütün bunları karşılığında hiçbir şey beklemeden, mutluluğu bile düşlemeden, sadece aşk adına yapabilmenin sevincini keşfetmek, bir kez daha, yeniden keşfetmek istiyordum. İşte böylesine bir kendini verişi bir tek biz kadınlar başarabiliriz. Bir yenilgi gibi değerlendirilse de aslında bu hüzünlü bir zaferdir.
Çünkü yeryüzündeki her insan, çirkin ördekler arasına düşmüş bir kuğudur.
İlk anların, yeri doldurulmaz ilk anların güzelliği…Bütün başlangıçlar güzeldir.
Gözlerimi her kaldırışımda, yüzümden bir anlığına bile ayrılmayan sıcak bakışlarıyla karşılaşıyor, “Aşk bu olmalı, bundan başka bir şey olamaz,” diyordum kendi kendime.
“Şu ya da bu olduğu, sana şundan ya da bundan söz açtığı için değil, seni sevdiği ve hep sana döndüğü, ona ne kadar kötü davranırsan davran, bir köpek gibi sürekli geri döndüğü için birini sevmek…”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.