Muhammed Orhan

Muhammed Orhan
@muhammedorhn
Okur, Gezer, Düşünür.
Yükseköğretim Yurt Yöneticisi
İlahiyat F. Mezunu
Denizli
Denizli, 1994
46 reader point
Joined on January 2019
Sabitlenmiş gönderi
Kısacası dünyada olmalı, ama dünyadan olmamalı.
Reklam
Bütün Tevrat’ın özü budur, diğer her şey açıklamadan ibarettir.
İsa ile hemen hemen aynı dönemde Filistin’de yaşamış olan Yahudi bilge Hilel, bir müşriğin kısa bir şekilde dinin özünü açıklamasını istemesi üzerine şöyle demiştir: “Kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapma. Bütün Tevrat’ın özü budur, diğer her şey açıklamadan ibarettir” (Babil Talmudu, Sabat Risalesi).
Eğitim...
Eğitim, sevgi, örnek, affetme, hatta ceza aracılığıyla insan ruhuna yapılan, insanın içinde dâhili bir harekete yol açarak onu değiştiren, soyut ve incelikli bir etkidir....

Reader Follow Recommendations

See All
Eğitim insana, zorla terbiye hayvana aittir.
Eğitim, sevgi, örnek, affetme, hatta ceza aracılığıyla insan ruhuna yapılan, insanın içinde dâhili bir harekete yol açarak onu değiştiren, soyut ve incelikli bir etkidir. Zorla terbiye (dresaj), özü itibariyle zoolojik olmasından mütevellit, insan hayvanının belli bir davranışa alıştırılması veya zorlanması amacını güden bir önlem ve eylem sistemidir. Eğitim insana, zorla terbiye hayvana aittir.
Gerçek eğitimin amacı,
Gerçek eğitimin amacı, insanı doğrudan değiştirmek değil (zira bu, kelimenin tam anlamıyla mümkün de değildir), örnekler, öğütler, manzaralar veya başka bir şey aracılığıyla içsel bir tecrübe akışını başlatmak, iyiliğin tarafında tamamen içsel bir kararı mümkün kılmaktır. Bunlar olmadan, insanın gerçek anlamda değişmesi mümkün değildir ve fakat olan şey, ancak görünürde veya geçici bir davranış değişikliğidir.
Reklam
ikiyüzlülük, gerçek ahlâkın değerini gösterir
Sahte ahlâk olarak ikiyüzlülük, gerçek ahlâkın değerini gösterir, tıpkı sahte paranın geçici de olsa değerini gerçek paranın varlığına borçlu olması gibi.
Biz bu “ilerleme”den nasıl kurtulacağız?
Otomobil, icat edildiğinden beri, bu yüzyıldaki bütün savaşlarda ölen insanlardan çok daha fazla sayıda kişiyi öldürmüştür (Bu bilgi, 1976 yılında Paris’te düzenlenen "Uluslararası yollarda emniyet konferansı” sırasında Amerikalı Otoyol Uzmanı Norbert Timan tarafından paylaşılmıştır). Biz bu “ilerleme”den nasıl kurtulacağız?
intihar vakalarının sayısı gelişmişlik düzeyi ile doğru orantılıdır.
Eski Yugoslavya’da alkolizm ve intihar vakalarının sayısı gelişmişlik düzeyi ile doğru orantılıdır. Slovenya’da (okuma yazma oranı %98) 100.000 kişide 25,8, Kosova’da (okuma yazma oranı %56) 3,4 intihar vakasına rastlanmaktadır. Yani oran 7:1 gibidir (1967 yılı itibariyle).
insanların refah seviyeleri arttıkça memnuniyetsizlikleri de artmaktadır
İntihar ve psikolojik rahatsızlık vakalarının medeniyet seviyesi ile doğru orantılı olmasını nasıl izah edebiliriz? “Psikolojik olarak oldukça ilginç bir gerçek şudur ki insanların refah seviyeleri arttıkça memnuniyetsizlikleri de artmaktadır,” diye şikâyet ediyor Amerikalı bir psikolog.
Tüm suçluların ortak bir özelliği var; can sıkıntısı içinde boğuluyorlar.
Çağdaş Amerika’yı iyi tanıyan Arthur Miller gençlerin suça eğilimini şöyle izah eder: Tüm suçluların ortak bir özelliği var; can sıkıntısı içinde boğuluyorlar... Etrafta amaçsızca dolanmak ve hiçbir şey beklememek ölmeye en yakın hâldir...
Reklam
Şehrin büyüklüğü arttıkça, dindarlık azalmaktadır. ...
Şehrin büyüklüğü arttıkça, dindarlık azalmaktadır, daha doğrusu, insanda yabancılaşma etkisi yaratan şehircilik unsurları yükseldikçe dindarlık seviyesi düşmektedir. Çünkü şehrin büyüklüğü arttıkça üstündeki gök daha az görünür olur, doğa ve çiçekler de azalır; duman, benzin ve teknik araçlar artar, şahsiyet azalır, gittikçe kitleye doğru indirgeniriz. Şehir ne kadar büyükse, suç oranı da o kadar büyüktür. Dindarlık şehrin büyüklüğü ile ters orantılı, suç doğru orantılı bir yol izler.
Teknik, eşyayı ve insanları manipüle etmeye destek oluyor.
Teknik, eğitim ve kitle iletişim araçları (basın, radyo, televizyon) vasıtasıyla konformizme ve tektipleştirmeye katkı sağlar, genelde merkezden idare edilen aynı veya benzer bir mekanizma (“kolektif") içinde teşkilatlanmış çok sayıda kişinin iş birliği yapmalarını talep eder.
Böyle bir okul özgür bireyler değil, köleler yaratır...
Okul, medeniyetin ayrılmaz bir parçasıdır. Okul, ancak güdümlü bir eğitim vermediği, eleştirel düşünce tarzını geliştirdiği, insanın manevi özgürlüğüne yer verdiği sürece kültüre katkı sağlar. Hazır ahlâki ve siyasi çözümler servis ve empoze eden okul, kültür bakımından bir barbarlık kurumudur. Böyle bir okul özgür bireyler değil, köleler yaratır ve bu hâliyle medeniyete katkı sağlasa da, kültürü geriletir.
313 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.