Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İş, kelimelere mecbur olmadan da anlaşabilmekte. Zaten iletişim, nasıl olursa olsun, üzerinde anlaşılan bir şeylerin arada akmaya devam etmesi değil mi?
Herkese Selamun aleyküm, bu platformda katıldığım
Muhayyer
Muhayyer
hocam tarafından düzenlenen bir çekilişle bana nasip olan kitaplar bugün itibariyle elime ulaştı. Rabbim,hocamızın sevap hanesine yazsın ve ebeden razı olsun.💐☺
Reklam
Şeriata göre, “üç günlük onay süresi” (üç gün muhayyer) zarfında geri getiirldiyse ve kusurun satın alma işleminden önce gerçekleştiğini kanıtlayabiliyorsa parasının iade edilmesini talep edebiliyordu.
Bir Emir Nasıl Yazılmalıdır?
4. Emri Alanın İktidar Derecesi ve Bilgisi: İyi yetişmiş astlarla iş görüldüğü zaman, onlara yalnız, elde edilmesi istenen maksadı söylemek ve uygulamada alınacak tedbirleri onlara bırakmak kafidir. Sebebi: İlk olarak, onların harekette serbestisini azaltmamak. İkinci olarak; çünkü, genellikle ayrıntıların tamamı ancak bizzat arazi üzerinde işin başında kavranır. Ve emrin verildiği zamanla geldiği zaman arasındaki müddet zarfında durum değişebilir. Bir de acil durumun gerektirdiği istisnalar dışında, ast, üstün hukukunu gasp etmekten kaçınmalıdır. Astı, geniş bir şekilde harekette muhayyer* bırakmak, emirdeki maksadı kaybeder. Veyahut bütün sorumluluğu asta yüklemekten başka bir şeye yaramaz. Halbuki, "Bir birlik kumandanının birinci vazifesi gerekli emirleri vermek ve işlerin oluşunu tesadüfe bırakmamaktır." Düşmana, kendimize, maksada dair asta verilecek bilgi, kendi vazifesinin yerine getirilmesinde ahvali değiştirse bile, bir karar alınmasına dayanak olacak kadar verilmelidir.
Sayfa 31 - Emirlerin Yazılması - *Muhayyer: Seçmeli, beğenmeye bağlı.Kitabı okuyor
2. 1K Yüksek Şûra toplantısı bugün zoom üzerinden herkese açık mı yapılacak? Çıldırmışsınız siz, neler yapıyorsunuz böyle :)) Not: katılmak isteyen tüm dostlar için link paylaşılacaktır. Saat 22:00’da olacaktır.
KaraBeg
KaraBeg
Allahın funny bi kulu
Allahın funny bi kulu
Tâhir Ceyhun Yıldız
Tâhir Ceyhun Yıldız
Muhayyer
Muhayyer
Tâhir
Tâhir
Selîm Gök[h]an
Selîm Gök[h]an
Sükûtî
Sükûtî
"Başım ağrıyor": Fizyolojik, biyolojik ve tıbbî bir realitenin, erkeğin uçkuruyla beyni arasında muhayyer kaldığı zaman dilimlerinde, yalan sûretindeki tezahürü...
Reklam
İlanat :)
Bir kaç hafta önce aklıma gelen bir fikri başka bir kardeşim de bir telefon görüşmesinde bana açınca gurubu kurdum. Çok da iyi yapmışım 😊 Bu akşam iki kaybımız olsa da dolu dolu bir görüntülü görüşmeyle muhabbeti iyice pekiştirdik. Ağır dedikodu malzemesi olan gurubumuzun nazarlardan uzak olması temennisiyle. Hürmetler efenim 😅
Allahın funny bi kulu
Allahın funny bi kulu
Mert C.
Mert C.
Tâhir Ceyhun Yıldız
Tâhir Ceyhun Yıldız
Selîm Gök[h]an
Selîm Gök[h]an
Muhayyer
Muhayyer
Sükûtî
Sükûtî
Tâhir
Tâhir
1. 1K Yüksek şûra toplantımız hayırlara vesile olsun :) Rabb’im yüz yüze de çay içerken sohbet edebilmeyi nasip etsin.
KaraBeg
KaraBeg
Allahın funny bi kulu
Allahın funny bi kulu
Tâhir Ceyhun Yıldız
Tâhir Ceyhun Yıldız
Muhayyer
Muhayyer
Tâhir
Tâhir
Selîm Gök[h]an
Selîm Gök[h]an
Sükûtî
Sükûtî
Amin..
Selîm Gök[h]an

Selîm Gök[h]an

@mechull_seyyahh
·
18 Nisan 20:27
Yâ Rabbî Birbirimizi ivazsız garazsız, eksiğimizle, kusurumuzla sevelim; beşer hatasız olmaz; sevmeyi nasip eyle! Yâ Rabbi! Arkadaşlığımızı sağlam arkadaşlık eyle! Bizi birbirimize dost eyle! Birbirini ziyaret eden has kardeş eyle!
İdeal kiloyu korumakla yaprak sarmasının câzibesine yenik düşmek arasında muhayyer ve mütereddit kalınan vakitler... 😆😆
Reklam
Suphi Ezgi'yle Sadettin Arel ellerine geçirdikleri Arapça elyazması bir nazariyat kitabında, tanbur perdeleri arasındaki ölçü birimi olarak kullanılan 'Erba' sözüne takılmışlar. 'Dörtlü' deseler olmuyor, 'Araba' deseler uymuyor. Halil Can olayı şöyle anlattıydı: 'Gavsi Baykara müzakereleri bir müddet güle güle dinledi, sonra sazını çıkarıp üflemeye başladı. Sadettin Bey de o zamanlar konservatuar müdürü ya, titizlendi, 'Sırası mı şimdi Gavsi Bey?' dedi. Gavsi sazını torbaya, torbayı da koltuğunun altına yerleştirdi. Tam kapıdan çıkarken 'Arpadır o Sadettin Bey, bildiğin arpa! Arabayı marabayı da nerden çıkardınız?' Arel de, Doktor da apıştılar. 'Bildiğin arpa' sözündeki gizli tahkiri anlamadılar bile'. Tahkiri anlamışlar mı, anlamamışlar mı bilmem ama hocayı konservatuardan istifaya zorladılar. Arel, hocanın yegâh perdesinden on altılık allegro süre içinde yegâh, neva, muhayyer ve tiz eviç seslerini vermesini istemiş. Arel bunun gereksizliğini, hattâ imkânsızlığını anlamayacak kadar bön değildi. Stacatto yapmadan hiçbir nefesli saz bu saçma aralıkları veremez. Neyde ise stacatto ayıp sayılacak kadar çirkin olur. Bana sorarsanız hocanın zekâsı karşısında duydukları kompleksin bir tezahürü bu. 'İlim' demiyorum; çünkü Arel'in de Arapçayı çok iyi bildiği söylenmekte. Ama hocanınki ana diliymiş o da başka. Halil Can'ın naklettiği bu olayda da, bilgiden ziyade zekânın, sentezci bir zekânın, pırıl pırıl parladığını anlamak için öylesine bir zekâya gerek yok.
Sayfa 32
659 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.