Yüzüne tuhaf bir ifade yerleşmişti. Bekledi bir süre. Sonra doğrudan Yeret’in gözlerine baktı, “Bir şeyin hem böyle muhteşem hem de böyle acı verici olması mümkün mü?” diye sordu.
“İşin içinde insan varsa her şey mümkün,” dedi Yeret.
Sayfa 238
Başka bir gün de, “Tanrı yalnızlık demektir,” diye buyurdu. “Tanrı’nın görmek, işitmek, merhamet etmek gibi vasıflarının yanı sıra yalnızlık vasfı da vardır. Ve yalnızlık vasfı, diğerlerine kıyasla insanda bir ve tamdır; cüzi degil, küllidir. Tanrı bu yüzden yalnızları daha çok sever. Ona ulaşmanın en kolay you yalnızlıktan geçer. Ey yalnızlar! Mutlu olunuz! Sizi Tanrı’dan daha iyi anlayan bulamazsınız."
Sayfa 231
Okur Takip Önerileri
“Tanrı birdir ama her insanın kalbine farklı bir yoldan girer,” dedi bir gün etrafındakilere. “Ne kadar çok yol varsa o kadar çok kapı vardır. Tanrı kapınızı çaldığında telaşa kapılıp direnmeyin. Ondan daha iyi bir misafir bulamazsınız.”
Sayfa 231
[…] kalplerini ele geçiren korku, bir zaman sonra yerini tuhaf bir rahatlığa bıraktı. Ne de olsa ölüm, insanları tutsak edebildiği kadar özgürleştirmeye de yarardı.
Sayfa 201
İçindeki öfke öyle büyüktü ki cennete girse ortalık alev alev yanardı.
Sayfa 183
İsmail kadehini bir dikişte bitirdi. “Yaran asla derman bulmayacak Esav,” dedi. “Onunla yaşamayı öğrenebilirsin ama yaranı yok edemezsin.”
Sayfa 113
[Suçlu olduğu ifşa edilmekte olan ve idam edilmek tehlikesi karşısındaki Yeret] Tanrı’dan af dilemekle fazladan bir kadeh şarap içmek arasında kalmıştı.
Sayfa 104
“Sofranıza Şeytan otursa dahi onu ağırlamakla mükellefsiniz. Hatta ona öyle ikramlarda bulunacaksınız ki Şeytan yaptıkları karşısında utanacak, yerin dibine girecek.”
Sayfa 104
[…] arkasına bakmaktan önünü göremeyecek hâldeydi.
Sayfa 87