Atsız Ameliyat Oluyor (Ocak Sonu-1967) Eylül 1966 ile Nisan 1967 sayıları arasındaki Ötüken'de Atsız'ın yazıları yoktur. Her ay dergiye bir, hatta bazen iki yazı yazan Atsız'ın uzun süre yazısının olmayışı dikkat çekicidir. Bunun sebebi büyük bir ihtimalle rahatsızlığıdır. Refet Körüklü'ye yazdığı 15 Şubat 1967 tarihli
Sadettin Ökten
Sadettin Ökten
: İnsan dünyada garip ve yalnızdır. Bu gurbet ve yalnızlık hissini özellikle hayatın memata döndüğü akşam saatlerinde, hayatın yokluğa döndüğü sonbaharda hissedersiniz. O yalnızlığı size ilahi bir teslimiyet, Cenab-ı Allah'ın varlığı unutturur; " Ey kulum sen benden geldin, yine bana döneceksin " Bu mühim bir lütuftur. Bu imtiyazdan nasipdar olanlar bu lütfu tüm insanlara eriştirmekle sorumludur. Duyurucu olan Allah'tır. Hâdi olan Allah'tır. Sen ne kadar gayret edersen et, o kalpleri açmadıkça hidayet nuru onlara erişmez.
Reklam
kişiler için en mahrem alan, yani akıl ve duyarlıktan başka olan duygulardan yararlanmamız gerekmez mi? Biraz daha tasrih etmek gerekirse, daha derin bir sevgi tarzına ihtiyaç duymaz mıyız? Ne kadar mühim ve vazgeçilmez olurlarsa olsunlar "düşünürler" veya "şairler" bizim yegane misallerimiz veya imtisal numunelerimiz olamaz, bizim için bu hüviyete sahip olanlar "aşıklar", azizler, sadıklar Tanrı dostlarıdır.
RİSALE-İ NUR’UN İÇYÜZÜ) ABDULLAH TEKHAFIZOĞLU
İbn Kayyım el-Cevziyye, İgasetu’l-Lehfan fi Mesayidi’ş-Şeytan adlı eserinde der ki: Peygamberlerden başkaları, şahsî düşüncelerinde ve ilhamlarında hata da ederler, isabet de. Onların zan ve ilhamları, düşünceleri ve hatıraları 80, Allah’ın kulları için delil ve hüccet niteliği taşıyamaz. Allah’ın ilhamına mazhar olanların sadatı, ashab-ı
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
Mustafa Kemal Atatürk'ün Söylediği 75 Söz | Atatürk Sözleri ve Anlamları Cumhuriyetimizin kurucusu, başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk, yaşam şekli ve üstlendiği görevleri gereği çok yönlü bir liderdi. Verdiği demeçler, söylediği sözler, aktardıkları ve daha nicesi hayatın her alanında önemli tavsiye, fikirler ve sözleri içeriyor. Spor,
Reklam
Köleliğin Menşei
Köleliğin çok eski kavimlerde de bulunduğu; bunu İslâmiyet'in ihdas etmediği bellidir. Maamafih bu müessesenin kaldırılmasını, siyasî, sosyal ve iktisadî sebepler dolayısıyla uygun görmeyip, onu ıslah ettiği, kölelerin hukukî ve sosyal vaziyetlerini düzelttiği de bir hakikattir. Eski cemiyetlerde, kölelik neticesini doğuracak pek çok yol
Sayfa 380Kitabı okudu
Rusya’nın bize taarruz edebilecek durumda olamaması ve Batı memleketlerinin Türkiye’yi yok etmeye karar vermiş olmaları, Büyük Millet Meclisi Hükûmeti’ni yarattı. Bu, Büyük Millet Meclisi’ne bağlı iki türlü mefkûre mücadele hâlindeydi. Bunlardan birine “Garp Mefkûresi”, ötekine “Şark Mefkûresi” denirdi. Garp Mefkûresi’ne dayanmış olanlar, Büyük Millet Meclisi’ne şekil vermekte daha fazla muvaffak olmuş olmalarına rağmen, tamamen iktisadî, sosyal ve maarif meselelerinde 1839’da başlayan Garp örneğine doğru giden yolu tamamen tutamamışlardı. Bunlar, Garp Mefkûresi’ne bağlı olmakla beraber, dış siyasette Şark ve bilhassa Rusya’ya mütemayil idiler. Fakat, Rusya’nın iç şeklini katiyen Türkiye’ye tatbik etmek istemiyorlardı. O zaman Ankara’da bulunanların yüksek tahsilli ve ilim kafalıları, pek az olmakla beraber, hepsi Batı’ya bağlı adamlardı. Bunlar, şiddetle Sovyet şekline aleyhtar idiler. Bilhassa, muntazam olmayan kuvvetlerin orduya müdahalesine aleyhtar idiler. Çünkü, tek dayanabileceğimiz kuvvet, orduydu. Bu aralık, Şark Mefkûresi’ni tahlil etmek gayet güçtü. Çünkü, çok karışıktı. Bu, Şark Mefkûresi’nin muhtelif safhalarından biri de komünizmdi. Bunun en mühim taraftarı, belki Hakkı Behiç’ti. Bu adam, İttihat ve Terakki’nin idealist azalarından ve aynı zamanda maliye ile meşgul simalarındandı. Ruhen çok samimî bir insandı. Türklüğe çok bağlı olmakla beraber, sınıf, servet ve din gibi şeylerin aleyhinde idi. Biraz da kafasında anormallik vardı.
80 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
Osmanlı İmparatorluğu’nun son safhasındaki mühim mütefekkirlerimizden birisi olan Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi, aynı zamanda, gerek babasının konsolos olmasından (“şehben-der” konsolos demektir) gerekse de sık sık sürgün hayatı yaşamasından ötürü, farklı ve yenilip yutulması zor fikirlere açık bir zâttır. Kendisini daha ziyade A’mâk-ı Hayâl
Garip İlimler ve Ruh Çağırma
Garip İlimler ve Ruh ÇağırmaFilibeli Ahmed Hilmi · Büyüyenay Yayınları · 20231 okunma
890 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.