Genel olarak mevcut durumu olduğu gibi kabul etmeyen sorgulayan görüşlerini belirli ilkelere dayandıran ve bunları kişiye yere ya da zamana göre değiştirmeyen olaylara sistemli bir şekilde ve farklı açılardan bakabilen görülenin arka planındaki görünmeyeni de görmeye çalışan herkes gibi düşünmeyen kişilerdir bu tip düşünme tarzına sahip olan
Sokrates Günümüzde Nasıl Bir Avukat Olurdu?
Antik Yunan felsefesinin en önemli isimlerinden biri olan Sokrates, sorgulama yöntemi ve etik ilkeleriyle hukuk dünyası üzerinde de derin bir etki bırakmıştır. Peki, Sokrates günümüzde yaşasaydı nasıl bir avukat olurdu?
Sokratik Yöntem ve Hukuki Savunma
Sokrates'in en belirgin özelliklerinden
Tekillik'in geleceğine inananlardan bazılarıysa “robotların kontrolü ele almasının" insanların aleyhine korkunç sonuçlar doğuracağı başka bir fütüristik senaryo öngörüyor. Bu senaryoda süper-zeki YZ'ler kuvvetle muhtemel zararımıza olacak biçimde kendi hedeflerini gerçekleştirmeye koyuluyorlar. Bunun için insanlara zarar vermelerine gerek yok (ki zarar verebilirler de). Karıncaların “kaderlerine” aldırmamamız misali, süper-zeki YZ'ler de yollarına çıkarsak bize zarar verebilir hatta bizi yok edebilirler. Mesela sadece yapabileceği kadar çok ataş yapsın diye çalıştırdığınız bir YZ, daha fazla ataş yapabilmek için insan bedenini öğütüp içinden ataş yapımında kullanılabilir metalleri çıkarmak isteyebilir.
"(...) etnologlar, haklarında tarihi kayıtların mevcut olmadığı ilkel insanların tarihini yeniden inşa etmeye teşebbüs ettiklerinde, sonuca ulaşmak için dolaylı delillerden yapılan çıkarımlara dayanmak zorunda kalmışlardır. Bu sonuçlar da durumun yapısı gereği, muhtemel tanımlamalar olmanın ötesine geçememektedir. Bazen, birtakım farklı, hatta karşıt hipotezler gerçeklere eşit derecede uygundur. Etnoloji, basit anlamıyla tarih değildir. Çünkü tarih bize hadiselerin geçmişte olabilir olduklarını değil gerçekten olduklarını, ayrıca yalnızca hadiselerin vuku bulduğunu değil, nasıl ve ne zaman ve genellikle de ne sebeple vuku bulduklarını haber verir."
Ayrıca büyük sayılarda göçmenin terk etmekte olduğu ülkelerde de olumsuz sonuçlar mevcut. Söz konusu sorunların en büyüğü doktorlar ve hemşireler gibi eğitimli profesyoneller —gelişmiş ülkelerde kazançlı bir iş bulmaları muhtemel olduğundan— kendi ülkelerini terk ettiğinde meydana gelen beyin göçünden kaynaklanan sorundur.
Facebook (ve diğerleri) haber akışınızda ne göreceğinize karar verirken size gösterebilecekleri binlerce şey var. O yüzden ne görüleceğine otomatik olarak karar veren bir parça kod yazmışlar. Neleri hangi sırada görmeniz gerektiğine karar vermek için kullanabilecekleri türlü türlü algoritma var. Sizi mutlu edecek şeyler göstermek için tasarlanmış bir algoritma kullanabilirler. Sizi üzecek şeyleri gösteren bir algoritma kullanabilirler. Arkadaşlarınızın en çok konuştukları şeyleri gösteren bir algoritma kullanabilirler. Kullanılabilecek muhtemel algoritmaların listesi uzun.
Kullandıkları algoritma sürekli değişiyor, ama değişmeyen bir ana ilke var. Ekrana bakmaya devam etmenizi sağlayacak şeyler gösteriyorlar size. Hepsi bu. Hatırlayalım: Ne kadar fazla bakarsanız o kadar fazla para kazanıyorlar. Algoritma da bakmaya devam etmenizi sağlayacak şeyleri bulmaya, ekranınıza bunlardan daha çok pompalayıp telefonunuzu elinizden bırakmanızı önlemeye dönük her zaman. Dikkatinizi dağıtmak için tasarlanıyor. Ama Tristan bunun-gayet beklenmedik biçimde, kasıtlı olmaksızın- çok ciddi sonuçlar doğuran başka değişimlere yol açtığını öğrenmiş.
Temsiliyet, birlikte oluşturulması münkün olan yakından ilişkili bir temel değerlendirmeler kümesine aittir. En temsil edici sonuçlar kişilik tarifiyle birleşerek en tutarlı öyküleri yaratır. En tutarlı öyküler illa ki en muhtemel öyküler değildir, ama akla yakındırlar ve tutarlılık, akla yakınlık, olasılık kavramları dikkatsiz kişiler tarafından kolaylıkla karıştırılabilır.
Akla yakınlığın eleştirel süzgeçten geçirilmeden olasılığın yerine koyulması, senaryolar tahmin aracı olarak kullanıldığında yargıya zarar verir.
Herkese Merhaba,
Kendi Kendine MBA, içeriğinde birçok farklı konunun hap bilgiler olacak şekilde toplanmasının ve bu hap bilgilerinin bazılarının güzel örneklerle desteklendiği bir kitap olmuş. Kitap size belirli bir alanda çok daha bilgili yapmıyor ancak ilgilenebileceğiniz konular hakkında fikir sahibi olmanızı sağlıyor. Bu incelemede sizlere
Mevcut bilimsel kabullere göre, deneyimlediğim her şey beynimdeki elektrik hareketliliğinin bir sonucuysa, teorik olarak "gerçek" dünyadan hiçbir şekilde ayıramayacağım tamamen sanal bir dünya yaratmam mümkün olabilir. Belki de zaten böyle bir simülasyonun içindesinizdir. Buna bir kez ikna olduğunuzda, matematik bilimi korkutucu sonuçlar için yardımını esirgemeyecektir: gerçek tek bir dünya varken, muhtemel sanal dünyaların sayısı sonsuz olacaktır; bu durumda gerçek olan tek dünyada yaşıyor olma ihtimaliniz neredeyse sıfırdır.
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun.
_İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir.
_Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur.
_İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz.
_Yanlış anlayanlar tarafından
_Frekans - Titreşim, bir eylemin saniyedeki tekrarlanma sıklığı. Tesla’ya göre evren, kocaman bir titreşimdir. Einstein’e göre her şeyin özü enerjidir; her şey titreşen atomlardan oluşmuştur ve madde diye bilinen şey bile titreşen enerjidir.
_İnsan zihni, elektrokimyasal enerjiyle çalışır ve farklı dalga boylarında frekanslar yayar ve bu manyetik