I.BÖLÜM İNCELEMESİ
Tutunanların anlayamayacağı şekilde yazılan ve bütün insanlara, insanlığa, her şeye, bir eleştiri, bir sitem olan ve Türk edebiyatının en önemli eserlerinden birisi kabul edilen Oğuz Atay’ın muhteşem eseri, Tutunamayanlar…
Eser, Turgut Özben’in, yakın arkadaşı Selim Işık’ın ölümünden sonra büründüğü ruh hali ile başlıyor.
Ahmaklık Eleştirisi
Dönemin Osmanlı sözde aydın kesiminin bir gaflet uykusunda olduklarını fark etmemelerini alaycı bir dile muhteşem şekilde eleştirmiştir. Hatta önsüzünün bir bölümünde "Türk köylüsü 'dili dilime uyan , dini dinime uyan...' diye milliyetinin hududunu pek güzel anlarken, münevver efendiler son inkilâb esnâsında ne dile ne dine ehemmiyet veriyorlardı." sözü ile belirtmiş ve Balkan Savaşları'ndan sonra dahi gerçeklikleri farketmemeleri üzerine bu kitabı yazmıştır.
Kitapta 1910'lu yılların başında çeşitli milletlerden oluşan Osmanlı vatandaşlarının "Osmanlı Kaynaşma Kulübü"ne katılması ve buradaki fikirlere gerçekte sadece Türk vatandaşlarının inanmasını bir ermeni gencin hatıra defterine işlemesi suretiyle hikayesini kurgulamıştır.
Kitabın şu son etkileyici paragrafı kitabın özeti gibidir; "Orada tıbkı Ashâb-ı Kehf'in mağarasına düşmüş bir demet yosun gibi uyu... Ama sakın Türkçe satırlarınla sevgilimin gözüne ilişme... Onu kıskandırıp ağlatma..."
Ek olarak kitap karşılıklı Osmanlıca ve Türkçe yazım ile derlenmiştir. Osmanlıca çalışmak isteyenler için güzel bir yardımcı kitaptır.
Bir Ermeni Gencinin Hatıraları (Ashab-ı Kehfimiz) (Osmanlıca -Türkçe)Ömer Seyfettin · Genesis Yayınları · 2011161 okunma
Bugüne kadar okuduğum "mutluluğu" anlatan en iyi paragraf;
Yeryüzünde her şey , kesintisiz bir akış halindedir.
Hiçbir şey kesin bir biçim alamaz ve gözle görülür şeylere bağlanan sevgimiz de , doğalıkla onlara geçer ya da değişir.
Ya arkamızda kalan ya da önden giden bu sevgilerimiz , kimileyin çoğunlukla gerçekleşmeyen geleceği
Biliriz ki , kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur.
Hava nasıl olursa olsun ben havaya göre yaşamam hayat bize muhteşem bir gün sunmayacak çünkü bir günün muhteşem olup olmadığını bizim onu nasıl gordugumuze bağlıdır.
Öncelikle şükretmeyi alışkanlık haline getir
Sevgi korkuyu , korkudan sevgiyi yok eder
Su gibi özel, yararlı, çok, tükenmez ol
Başarı bir yolculuktur adım adım ileryecegimiz bir serüven
Anı yaşa
İçindeki aslanı ortaya çıkar
Konuşurken adil ol
Uzun konuşanı kısa dinlemeni
Yüz atın yemini bir ata vermem
Kendine özgü olani seç ve yola koyul hemen ve unutma herkes kendine layık gördüğü kadar mutluluğu sahip olur
Deve peki anne Allah aşkına bizim hayvanat bahçesinde ne işimiz var?
Sadece bir sonraki paragrafı düşündüm diğer sflari değil
İlk adımı atın sabredin pes etmeyin ve inanın
Aslına bakarsanız en büyük cesaret hayatu bütün olarak yaşayabilmektir korkular,üzülerek, sevinçle.
Öncelikle anlayışlı saygılı ve her konuda konuşabileceğim biri olması çok daha önemli
Dönüp dönüp defalarca okuduğum, her okuduğumda küçük oğlumu düşündüğüm, kitapta beni en çok ürküten paragraf;
"İşte gerçek efendilerimiz," dedi Raşit alçak bir fısıltıyla. "Pakistanlı ve Arap İslamcılar. Taliban yalnızca bir kukla. Asıl büyük oyuncular bunlar; Afganistan da oyun bahçeleri." Kulağına çalınanlar doğruysa, Taliban bunlara ülkenin he-yanında gizli kamplar açma izni vermişti; buralarda
eğitilen genç adamlar intihar komandolarına ve cihat neferlerine dönüştürülüyordu.
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı Yusuf, ah be Yusuf nasıl bir hayat hikayesi bu! Ne düşüncelerimden atabiliyorum ne de seni düşünmeden edemiyorum. Bir yumruk gibi oturdun boğazıma, yüreğime.
Hikâye Aydın'ın Nazilli ilçesinde Kuyucak köyünde başlar.1903'te Yusuf'un anne ve babası eşkıyalar tarafından öldürülür. Nazilli'nin o zaman ki kaymakamı
