Sabahattin Ali, halkçı bir yazar. Bu sebeple her zaman ezilen halkı, işçileri, köylüleri anlatıyor. Anlatıyor ki birileri görsün, belki çözüm bulsun diye. Ama nafile. Ömrü de ancak 42 yaşına kadar yetiyor anlatmaya. Edebiyatımız için büyük kayıp.
İlk okuduğum romanı Kuyucaklı Yusuf, ve sonra hikayeleri...
Kuyucaklı Yusuf daha küçük yaşlarında, annesi ve babası gözleri önünde katlediyor Aydın'ın Nazilli kazasına bağlı Kuyucak köyünde. Adı da buradan geliyor. Kaymakam da onu evlat ediniyor, peşi sıra geziyorlar ve Balıkesir'in Edremit ilçesine geliyorlar ve burada gelişiyor olaylar. Kaymkamın kızı Muazzez, aynı evde birbirleriyle çok iyi anlaşıyorlar ve çocukluk aşkı kaçınılmaz oluyor. Ancak Muazzez'in annesi paraya, mala , mülke çok düşkün, kaymakamın ölümünün ardından, hem kendinin,hem kızının yolunu kaybediyor. Ve tabii Yusuf'un da tabii. Koltuk, mal, mülk sahiplerinin nasıl diğerlerini yok edebileceklerini, her istediklerini alabileceklerini düşündüklerini, ve Yusuf'un da bunlara karşın mücadelesini görüyoruz.
Bir Türk klasiği, mutlaka okunmalı.
Keyifli okumalar...