Yusuf 9 yaşında , anası babası eşkıya baskınında öldürülmüş Kaymakam Selahattin Bey tarafından evlatlık edinilmiştir. Kuyucaklı Yusuf , erdemleri ve kusurlarıyla, bir yetimin, bir evlatlığın öyküsünden insanlık durumuna çıkmayı başarmış bir yapıt olarak kitaplığımızda olması gereken bir eser olarak yerini almıştır .
Su gibi akan anlatımı ve hedefini ıskalamadan vuran cümleler eşliğinde kendisini tek solukta okutan bir eserdi. Aşk gibi görünse de bana göre eksik ve zalim bir hayatın içinde birbirine tutunmanın öyküsü bu. Şanssız ve adaletsiz bir yaşam karşısındaki çaresizliğin yarattığı isyanı nereye koyacağını bilememenin öyküsü.
“...fakat her şey geçer. Her şey unutulur. Kendini bir felaketin içinde kaybetmenin bir manası yoktur. İnsan biraz kalender olmalıdır!
Hiç geçmeyen, hiç unutulmayan şeyler de var, beyefendi!
Ölünceye kadar insanın sırtından atamayacağı şeyler de var..."
Keyifli okumalar..:)