Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Osiris Dilay :d
Merhaba. Biraz uzun ancak yararlı bir derleme olduğunu düşünüyorum. Keyifli okumalar.
Ölüler Kitabı, 1899'da tanınmış Mısırbilimci E.A. Wallis Budge tarafından çevrildiği için tarihte önemli bir yer tutmaktadır. Mısırbilimci John Romer'ın önsözünde açıkladığı gibi; mütevazi öncülleri ile büyük ölçüde kendi kendini eğitmiş olan Budge, bu
Bir Kabusa Dalmak
#okudumbitti
Tüm bunları bana inanmayacağınızı bile bile neden mi anlatıyorum?
Devrim'e bakın ve feyzalın.
.
Bir şeyi kaybetmiştim ama neyimi kaybettiğimi nasıl açıklayacağım konusunda hiçbir fikrim yoktu.
.
Bir şeyin farkında olmak, bu hayatı diğer her şeyden daha farklı bir yönde etkilerdi.
.
Selam, size konusu çok eğlenceli bir kitapla geldim. Konusu muhteşem düşünülmüş bir kitap. O kadar eğlenceli ve bir o kadar da verdiği mesajları çok güzel bir kitap. Dil takıntınız yoksa çok akıp gidecek de bir kitap. Kitabı adımın Devrim olmasıyla aldığımı itiraf ediyorum. Ben kadın Devrim o erkek olanı :D Günümüzün birçok problemini güzel yansıtıyor. Kadınların yaşadığı zorlukları erkekler üzerinden yansıtmak muhteşem bir fikir.
Yemek programını kocaman bıyıklı amcaların yaptığını düşünmekte beni çok güldürdü. İkinci kitabının çıkmasının sebebini anlıyorum ama ben sonunun bağlanıp Devrim ve Bade'nin hikayesinin bitmesini isterdim. İkinci kitabında başka bir cadı laneti okumayı beklerdim. Tek üzüntüm bu. Onun dışında çok eğlendim ve güzeldi. Size de kitabı tavsiye ediyorum. İyi okumalar <3
Storytele cidden teşekkür ederim bkm suan 84 küsürdü. (Sepetimden bir miktar azaldı) Seslendirme muhteşemdi sanki radyo tiyatrosu gibiydi.
Kitaba gelmeden önce sunu belirtmek istiyorum bu kitabın 2 adet filmi var ama kitapla film bir noktada ayriliyor -filmde bu bayağı işleniyor diye hatirliyorum (deniz)- neyse kitaba gelirsek kitap net KOHLBERG'in ahlak tipleri üzerine kurulmuş. Ayrıca Freudu da içine katmış
Ve dönemin polis teşkilatının resmi de net çizilmiş.
Muhteşem bir psikolojik gerilim diyorum kesinlikle okunmalı ya da storytel varsa dinlenmeli...
1648-49 yılında Fransa'da olan iç savaş olaylarını, ayaklanmaları, İngiltere'de I. Charles'i tahttan indirmek ve infaz etmek için oynanan oyunları okuyoruz.
Silahşorlarımız 20 yıl önce maceralarını tamamlayıp ayrıldıktan sonra bir daha hiç görüşmemiştir. Fransa'da olaylar Fronde yanlıları ve Kardinal yanlıları arasında geçiyor. Athos ve Aramis Fronde yanlısıyken d'Artagnan ve Porthos Kardinal yanlısıdır. Ve bu eski dostlar birbirlerine kılıç çekme noktasına kadar gelir. Olaylar gelişirken Milady'nin öcünü almak için gelen kişi de olayları iyice karıştıracaktır.
Aşk, macera, sevgi, hüzün, acı, heyecan ve daha birçok duyguyu aynı anda yaşatan, Fransa'dan İngiltere'ye kadar taht oyunları arasında kaybolacağınız muhteşem bir roman.
Bridgerton: Benedict ve Sophie
Hepimizin bildiği bir masal var ya hani, Külkedisi. İşte bu kitabında bir külkedisi var ve ismi Sophie Beckett. Anlayışlı, sabırlı, iyi kalpli ve zeki bir kız olan Sophie bir kontun gayrimeşru çocuğu olarak dünyaya geliyor. Hal böyle olunca kız sosyeteden tamamiyle uzakta büyümek zorunda kalıyor. Ama yirmi yaşındayken Bridgerton malikanesinde bir maskeli balo düzenleniyor. Sophie oraya üvey annesi ve üvey kız kardeşlerinden gizli bir şekilde gidiyor. Ve salona adım attığı ilk anda gözleri Benedict Brigerton'la kesişiyor. İkiside o andan itibaren birbirlerine aşık oluyorlar. Fakat Sophie kimliğini Benedict'e açıklayamadığı gibi gece yarısı çanları çalınca balodan koşar adımlarla ayrılmak zorunda kalıyor. Ve Benedict içinde yıllar sürecek bir yangınla baş başa kalıyor. Ta kii Benedict iki yıl sonra evden uzakta, bir arkadaşının partisinde Sophie'yi pis tecavüzcülerin elinden kurtarana kadar. Ama hala bir sorun var çünkü Benedict geçen o iki yılın ardından Sophie'yi tanımıyor. Yine de kurtardığı bu güzel hizmetçi prensimizin nefesini kesiyor :D. Hikaye bu şekilde uzayıp gidiyor. Ama okurken gerçekten eğleneceğinizi düşündüğüm bir kitap. Benedict'in çapkınca Sophie'yi sinirden delirtmesi ya da Sophie'nin onu delirtmesi... Her şeye ve bütün olumsuzluklara rağmen birbirlerinden uzak kalamayışları. Bence on numara bir romantik romandı. Ve Violet Bridgerton... Sen muhteşem bir annesin!
Kitabın en ilgi çekici yönlerinden biri, Yalom'un tarihi ve kurmaca karakterleri harmanlayarak okuyucuya sunduğu psikoterapi seanslarıdır. Josef Breuer'in hastası olarak kurgulanan Nietzsche, yaşamının en karanlık dönemlerinden birinde karşımıza çıkıyor. Bu seanslar, iki büyük zihnin birbirlerini anlamaya çalışırken yaşadıkları
