Öleceğiz; müjdeler olsun, müjdeler olsun! Ölümü de öldüren Rabbe secdeler olsun!
Öleceğiz; müjdeler olsun, müjdeler olsun! Ölümü de öldüren Rabbe secdeler olsun!
Sayfa 152 - MÜJDE (1982)Kitabı okuyor
Reklam
Ben ATANDIM arkadaşlar ,
⭐️⭐️ Buraya katıldığımda iptal edilen KPSS’ye tekrar hazırlanıyordum. O süreçten beridir de günlük anı adı altında ; sevinçlerimi , kararsızlıklarımı , deneyimlerimi paylaştım burada.Biliyorum ki her ne kadar burada beni istemeyen kitle olsa da , isteyen de bir hayli fazla 🌸🦋Bu mutluluğumu özellikle onlarla paylaşıyorum 😇, gönülden isteyen herkesin mesleklerine bir an önce kavuşması dileğiyle 🤲🌸🌸⭐️
Birbirini Allah için sevenlere müjdeler olsun✿
"Allah'a yemin olsun ki ben, seni Allah için seviyorum."♡
Sayfa 226 - Tekin KitabeviKitabı okudu
Öleceğiz; müjdeler olsun, müjdeler olsun! Ölümü de öldüren Rabbe secdeler olsun!
Burada, mutlulukla huzurla yaşamak istiyorum. Kendim olmaktan, nasılsam öyle olmaktan korkmadan. Nasıl yaşamayı seçtiysem öyle. Hangi dildeysem, dindeysem, fikirdeysem onunla.
Reklam
Öleceğiz müjdeler olsun, müjdeler olsun❗ Ölümü de öldüren Rabbe, secdeler olsun❗
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
"Elin baharından güzeldir sendeki güz, elin yazından sıcaktır sendeki kış bana." diyor şair. İnsan aşina olduğu gürültüyü, bilmediği sensizliğe tercih edendir. İnsan bildiği sessizliği, bilmediği sese yeğleyendir. Sen benim alışkanlıklarım, bilmediğim sessizliğe tercih ettiğim sesimsin. SARILALIM... Yunus Emre bir şiirinde:"
63 syf.
10/10 puan verdi
TALİBİZ BİZ HEPİMİZ/TALİBİZ HER BİRİMİZ!
Okuduğumda derin duygulara büründüm. Bir tarafım acı, bir tarafım direniş içindeydi. Zaten kitap böyle bir ruhu taşımakta... Yaptığım etkinlikle sizde okuyabilirsiniz #156119078 İçerisinde barındırdığı şiir Türkiye (yaşadığı zorluklar), halk, direniş, özgürlük, devrim niteliğinde... Dörtlükler halindedir şiirler. Aşka
Taliplerin Ağıdı
Taliplerin AğıdıYaşar Miraç · Yazko · 198057 okunma
"... Böyle olmayabilirdi demenin hiçbir anlamı yok biliyorum. Ama böyle oldu. Böyle oldu ve müjdeler olsun, arkadaşlara da söyle, ben yavaş yavaş ölmeyi öğrendim. Boğazlı kazak ve kocaman bıyıklarımla dünyaya meydan okuduğum o günlerden, kırık gülümsemeleriyle yüreğimi kanatan, şimdi uzaklarda, artık kucaklayamadığım, ayrılığın planlarını sessizce ezberlediğim solgun bir kız kaldı. Ve o çanta, hep içimi sızlatan. Başını öne her eğişinde gençliğimi, yanağını öpmek için uzandığımda Ankara'yı ve ellerini koynunda kavuşturup her susuşunda İstanbul'u anlatan o kızdan, şimdi sıkıntılı bir yağmur, içimi ürperten bir kasım soğuğu ve söylenmemiş onca şey kaldı. Benden çok uzaklarda ve ne yazık, hep bana dair. Beni anlıyorsun değil mi? Ne kaldı bana çaresizliğimden başka, nereye gidebilirim, ne yapabilirim? Artık akşam kendini dayatıyor. Mektupların hiçbir hükmünün kalmadığı, hesap numaraları ve randevuların ezberlendiği soğuk akşamlar ve her seferinde yıkayıp kendimi alkolle, yaralarımı yaladığım o telefonlar... Bana yalnızca bunlar kaldı. Evet, artık akşam kendini dayatıyor ve ben çok yaşlandım. Ama müjdeler olsun, arkadaşlara da söyle, yavaş yavaş ölmeyi öğrendim..."
Sayfa 176 - 177Kitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.