Mülkiyet sadece belirli bir dereceye kadar daha bağımsız, özgür kılar insanları; bir basamak yukarıya sonra mülk efendi, mülk sahibi de köle olur: zamanını, düşüncesini kurban eder mülke ve bundan böyle bir ilişkiye yükümlü, bir yere çakılı kalmış, bir devlete ilhak etmiş hisseder kendini: tüm bunlar belki de çelişir en içsel ve en özsel gereksinimiyle.