Kara trenle başladı bu hikaye ...
Aydınlığa, insanca yaşamaya, umut taşırdı katar katar.
Kimi İstanbul a, kimi Ankara ya, kimi Almanya ya
Ne hayaller taşırdı.
Adına ne çok türküler yakıldı ...
İs kokar, tütün kokar, özlem kokardı , koridorlar,
Yataklı vagonlar, localar.
Yük taşır, insan taşır, dert taşırdı.
Kimi hasta, büyük şehirlere, ameliyata
"Müslüman dünyanın neresinde olursa olsun asla mülteci olamaz. Sığınmacı değil muhacir oluruz. Olduğumuz yerde Darül Erkam kurmak zorunda değiliz ama gayret etmeliyiz. Muhacirliğin hakkını vermeliyiz."
Merhabalar kitapsevenherkes ailesi beni çok etkileyen harika bir öneri ile haftayı açalım
Fransız Yazar Romain Gary’nin, Emile Ajar takma adıyla yazdığı daha önce filme de alınmış olan romanı Onca Yoksulluk Varken 1970’li yıllarda Paris’te fahişeler, transeksüeller ve öteki konumuna itilerek toplumsal hayattan izole edilmişlerin yaşadığı bir
I.
savurarak
kirpikleri filtresi ıslatılmış ve dişlenmiş
bir kar tortusunun yerleştiği geceden, dışarı bir balkon gibi uzanan iri
gözleriyle yeni ölmüş bir timsahın
henüz buharlaşmamış şaşkınlığına bitişik bir ruha teslim ettik
elbirliğiyle
siyah kuzgunları.
gagalarımızda fosilleşmiş baldır aryaları.
yurdumun dışı: çelik gemici
Kitap tamamen empati kurmaya yönelik. Bu kitapta büyüklerden çok küçüklerin kalpleri anlatılmış. Çocukerın duygularını , hislerini , neler yaşadığını belirtiyor. Burada mülteci olan Nadima'nın arkadaşlarıyla dil sebebiyle nasıl anlaştığını , okulda yaşadığı bazı sorunlardan dolayı tekrar Suriye' ye gönderilme korkusu ile yaşamasıdır. Aynı zamanda Suriye ' de yaşadığı bazı korkulardan hala etkisinin kalkmamsıdır. Bunların yanında disleksi hastalığı olan sınıf arkadaşı Jaz, onu hep desteklemesi ve arkasında durmasıdır. Bu kitapta çocuklaın kalbi çok hassas olduğunu ve ne yaparsa yapsın hep bir çocuğun kalbi masum olduğunu anlatıyor. Bazen biz bunu görmesekte çocuğun kalbi hep mutlulukla dolmak ister. Ben kitabï beğendim sizede tavsiye ederim. Bu kitapta empati kurmassak kitabın neler anlattığını anlayamayız. Kitap her yaşa uygun . Ne kadar insana bu kitabı okutursak o kadar dünya güzelleşir.
Dokuz ana bölümden ve bir ek bölümden oluşan bu kitapta, yazar, savaş fotoğraflarının psikolojik ve toplumsal etkilerini çeşitli yönleriyle inceliyor.
Virginia Woolf'un, Londralı bir avukatın "Sizce savaşı nasıl önleriz?" sorusuna cevap olarak yazdığı Üç Gine adlı kitaptan bahsederek başlayan yazar, Woolf'un savaşa ait bir
Sizce nasıl?
Memleket bildiğim kalpte
Mülteci oldum...
Solum hicran sağım uçurum.
Kaldı kalbimde sevgisi,aklımda anıları
Gülüşü gökyüzü, gamzesi güneşin ta kendisiydi
Gözleri siyah bir gece
Göz bebekleri Dolunaydı
Kalbi merhamet abidesi
Sözleri şefkat timsali
Sesi hoş bir ezgiydi.