'Filistin bir sınav kağıdı Her Mü'min kulun önünde.'
"Neyi arıyorsan O'sun sen, der Mevlânâ. Kim neyi arıyorsa, onun bahtından bir paye alır. İnsan kaderini belirleyemez ama sebepleri idrak edebilir. Akıbeti karanlık olanı, muamma olanı aramamak lazım öyleyse, aradığın seni aydınlığa çıkarmalı. Çünkü onun bahtıyla bahtlanacaksın."
Bugün bizim vazifemiz de; -En yakınlarımızdan başlayıp tebliğ ve irşad faaliyetlerine imkânımız nisbetinde gayret etmek veya destek olmaktır. -Ulaşabildiğimiz her yerde hak ve hakikatin sesini yükseltip bâtılı susturmaya çalışmaktır. -Etrafımızdaki mânevî yangınlardan insan kurtarabilmektir. Aksi hâlde, ulaşma imkânımız olup da gaflet ve
Reklam
Dinin Lüzumu
Dîn, fazîlet-i ahlâkiye dimek olduğından, ahlâksız bir millet yaşayamayacağı gibi dînsiz bir kavim de pâyidâr olamaz. Dînin gâyesi, cem'iyet-i beşeriyenin âhenk ve sa'âdet ve selâmetini te'mînden ibâretdir. İnsânlar fıtraten mahkûm-u ihtirâsât oldukları içün, onları temeyyülât-ı sefîleden, tecâvüzât-ı gayr-ı muhıkkadan alıkoyacak
Bir mü'min sabah namazını kaçırabilir mi? Elbette kaçırır, insan değil mi. Bu değil kıyamet koparan şey. Kıyamet koparan şey, o gün hiçbir şey olmamış gibi kahvaltıyı kaçırmamaktır. Sabah namazı kaçıran biri, kahrından nefsine ceza verip, "Ben de bugün oruç tutuyorum." demelidir
Dünya ancak İslâm gelirse düzelir, insanlar ancak gerçek mü'min olursa iyi insan olur, medeniyet, ilerilik, refah, demokrasi, insan hakları o zaman gerçekten tazahür eder, o zaman her şeyin sahtesi gider, hakikîsi gelir.
Güngörmez
"Hiç sevmem kışları" derdi. Neymiş üşürmüş de kalın giymek zorunda kalırmış. "Hahh" dedim içimden. "Yazın da, kışın da mahallenin en pejmürdesi sensin..." Bunları o zamanlarda çok yakın olup da sevemediğim, şimdilerdeyse rahmetli olan canım arkadaşıma söylerken yıl 1995 aralığın 17'siydi. Şimdiyse 2006 yazının
Reklam
Yüzünüzü asmayın .Asık yüzlü, çatık kaşlı, sert bakışlı kişi ancak düşmana bakar. Mü'min, mü'mine muhabbetle, sevgiyle, tebessümle bakmalı
Asla Unutma!
Sadece şunu bil ve asla unutma: Arş'ın gölgesiyle müjdelenen o mübarek genç, bu gençtir. Geçmişiyle iftihar edebilen gençtir bu genç. Helal yemiş, helal konuşmuş, helal dinlemiş, helal yaşamış, dik durmuş, izzetli genç; mü'min genç! Sen geçmişinle onur duy. Ümmetin de seninle onur duysun aziz genç!
682 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.