Kâbe ile eşit tutulan ve muhabbetullahın misafir olduğu bir mü'min kalbini, Allah'ın tecelli ettiği ayineyi nasıl olur da kırar insan ?
Sayfa 158 - Genç Nesil YayınlarıKitabı okudu
"...Eğer nur-u iman, içine girse, üstündeki bütün manidar nakışlar, o ışıkla okunur. O mü'min, şuur ile okur ve o intisabla okutur. Yani: "Sâni'-i Zülcelal'in masnuuyum, mahlukuyum, rahmet ve keremine mazharım" gibi manalarla insandaki san'at-ı Rabbaniye tezahür eder. Demek Sâni'ine intisabdan ibaret olan iman; insandaki bütün âsâr-ı san'atı izhar eder. İnsanın kıymeti, o san'at-ı Rabbaniyeye göre olur ve âyine-i Samedaniye itibariyledir. O halde şu ehemmiyetsiz olan insan, şu itibarla bütün mahlukat üstünde bir muhatab-ı İlahî ve Cennet'e lâyık bir misafir-i Rabbanî olur..."
Reklam
Mustafa İslamoğlu ve Onun Gibi Düşünen Günümüz Sözde Müslümanları :
ADAM BU DÜNYAYA SIRF İNKAR İÇİN GELMİŞ Mustafa İslamoğlu'nun İNKAR Ettiği - Hadisler! - Hükümler ! - İftira ettiği alimler ! - Tahrif ettiği ayetler !! 1 - Kaderi inkar ediyor, 2 - Recmi inkar ediyor, 3 - Mürtedin öldürülmesini inkar ediyor, 4 - Miracı inkar ediyor, 5 - Ruyetullahı inkar ediyor, 6 - İsa a.s. Nüzulunu inkar ediyor, 7 - Kabir
"(...) mü'min sadece düşünen, hisseden bir varlık değil, aksine eyleyen bir varlıktır. Felsefenin, 'Düşünüyorum, o halde varım.' ilkesi, dinde 'Yapıyorum, o halde varım.' ilkesine dönüşerek anlam kazanır."
İbni Abbas (r.a) diyor ki :
"Birçok hayvan yiyeceğini eğilerek ağzı ile yer , insan ise yemeğini eli ile ağzına götürür." İnsanlar yerken başkasını da düşünür , hayvanlar yerken başkasınınkini de (yemeyi) düşünür . Allah katında mü'min , meleklerden şereflidir.Meleklerde şehvetsiz akıl , hayvanlarda akılsız şehvet , insanlar da akıl ve şehvet birlikte vardır.Üstünlük hem cismâni hem ruhânidir.Cismânide müslüman ve kâfir eşittir.Ruhâni üstünlük ise peygamberlere ,velîlere ve mü'min kullara has olarak farklılıklar arz eder. Doç. Dr. Hasan Tahsin Feyizli Meal İsra , 70 âçıklama
Hayırlı sabahlar...
Her hayırlı sabah, sabah namazı ile başlar. Kalp ve dil bütün vücüdu ile insan her şeyin yegane sahibi Allah'a yönelir. Ne güzel yöneliştir o. Ne kutlu zamandır o zaman. Ne bereketlidir o vakit. O'ndan gelen her şeye razı olduğunu yine O'na ifade ettiğin an... Bütün şükürler, bütün övgüler, bütün medihler gerçekte hep O'nadır. Sadece ve sadece O'na kulluk edeceğine imanını tazeleyerek, yalnız ve yalnız O'ndan yadım dileyeceğine, başka hiç kimsenin önünde eğilmeyeceğine söz veriştir. Hep iman ve islam yolu istenir ve başka sapık yollardan ancak ve ancak O'na sığınılır. Artık mü'min bütün kainata meydan okuyacak bir iman ve tevekkülle, dünyanın ve içindekilerinin bütün hayırlarına açık şerlerine kapalı, insi ve cinni şeytanların her türlü desiselerinden korunmuş olur. Rahmet kapısı ardına kadar açıktır. Her şeyi hakkıyla duyan ve her isteğe cevap veren Merhametliler merhametlisinin huzurundadır. Ve dualarının kabul olacağı ümidi ile ellerini açar, ister de ister... Biz de isteyelim... "Rabbimiz, bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi kaydırma ve katından bize bir rahmet bağışla. Şüphesiz, bağışı en çok olan Sensin Sen." Amin "Ali İmran suresi 9"
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.