"Karşı cinsten korunma ve ona görünmeme olarak tarif edilebilecek olan tesettürün geldiği durum ürperticidir. Tesettür, "Bakmaz mısın bana?" diye bir boyaya dönüşmüş durumdadır. Tesettürsüz hali ile para etmezlerin tesettürü ile piyasa oluşturmaları, olsa olsa kıyamet alameti olabilir. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin Müslim'de rivayet edilen hadisinde cehennemlikler olarak beyan ettiği de bu olsa gerek: Giyinmiş çıplaklar! Dikkat çekici, kıvırarak yürüyen, başları deve hörgücü gibi kadınlar..."
...Koyunların öndekinin peşine takılıp sürüklendiği gibi, herkesin yaptığı tatili yapabilir mi mü'min? Şüphesiz, seçici ve eleyicidir. Gidilebilir yerlere gider. Gidilebilecek zamanı belirler. Tatil de haktır ama sınırsız bir hak değildir. Namaz bile her yerde ve her zaman kılınamazken, mü'min her yere her zaman tatil için gidebilir mi?... O, Mekke sokaklarında dolaşırken hangi mü'min kimliği ile dolaşıyorsa, tatil için gittiği bir köyde de o kimliği ile dolaşır. Mekke'de bir kimlik, köyde başka bir kimlik onun işi değildir. Zor kıt bilet alıp gidebildiği zamanlardaki imanı, cebi para dolu gittiği zamanına göre farklı olmaz... 'Bir seferliğine' türünden sapık bir mazerete sığınmaz. 'Arkadaş hatırı' da yoktur bu süreçte. O, her zaman ve her yerde mü'min insandır...
Reklam
Mü'min ve Para
İhlas ve imanından, bilgi ve şuurundan emin olduğunuz bir çok insanın para karşısında çözülüverdiğini hayret ve esefle müşahede ediyorsunuz. O zaman anlıyorsunuz ki karşınızdakinin Müslümanlığı hayati Müslümanlık değil, kitabi (teorik) Müslümanlık. Teori konuşulurken oldukça iyi olan bu Müslümanın işi pratiğe gelince 'felçli' olduğunu farkediyorsunuz. Onun için, İslami ilişkilere girdiğiniz herkesle insani ilişkilere girmekten çekiniyorsunuz. Oysa bu iki alan bir sayfanın iki yüzü gibi birbirinden kesinlikle ayrılmaması gereken alanlardır. İslami olanla insani olan birbirinden ayrılmışsa, orada İslamlık da insanlık da yarım kalmış demektir.
Sayfa 45
Halen bir avuç şuurlu Müslüman, İslâmiyet'i sırat-ı müstakim'de yaşamaya çalışıyor. Gerçek manada mü'min kalmadığı gün kıyamet kopacaktır. Çünkü, Allah bu âlemi, kafirler için yaratmamıştır.
Sayfa 173 - Timaş Yayınları, 16. Baskı
Olmasaydı fabrikalar, uçaklar, toplar, tüfekler. Devletler devletleri, şirketler şirketleri, patronlar işçileri ezmeseydi. Para, parayı kazanmasaydı, insanlar azmasaydı, dünya nüfusu az olsaydı. Mekke'ye yahut Medine'ye gidip orada insanca yaşasaydım. Dünyanın maddi ve manevi haritalarını değiştiren Peygamber'i biraz daha anlasaydım. Kızgın kumlara ayaklarımı basıp hurma yiyip zemzem içseydim. Bir turist gibi değil, tarihi gerçekleri yüreğinde hisseden bir Mü'min gibi, Mekke'den Medine'ye yola çıksaydım, Kuba'da konaklayıp Uhud'da yaram kanıyormuş gibi su içseydim. Medine'den Taif'e, oradan Tebuk'e uzansaydım. Sonra Kubbe-i Hadra'nın dibine oturup o Peygamberin manevi dünyasını anlasaydım. Taşlaşan gönlüm yumuşasaydı, kalbim vahyin meltemiyle dalgalansaydı. Buhar olsaydım, bulut olsaydım, bu dünyadan uzaklaşıp sonra rahmet şeklinde yağsaydım.
Sayfa 138 - timaş yayınlarıKitabı okudu
Mü'min, para kazanır ve kazandığını da harcar.Ama asla para onu harcamaz.Mü'min genç eğlenmek için harcayamaz.Eğlenirken bile makul ölçülerle yasamak zorundadır o.
Reklam
36 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.