Ey müminlerin Emiri! Biz bize indirilen kitabı okuduk, anladık, ayetleri neden indirdiklerine vâkıf olduk ve bunlarla ameliyat ettik. Ama daha sonra gelecek olanlar Kur'an okuyacaklar ama anlamayacaklar. Bu sefer her biri bana göre değil kendilerine göre görüş oluşturacak. Böyle olunca da ihtilafa düşüp birbirlerine girecekler.
160 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Seküler Milliyetçilik - 21. Yüzyılda Türk Milliyetçiliğinin Teorisi kitabından sonra gelen devam kitabı, adından da anlaşıldığı üzere teoride anlatılanların pratikte nasıl eyleme dökülebileceğinin üstünde duruyor. Yazar Teori’de olduğu gibi sekülerleşmenin ve özel mülkün öneminden bahsederken, Kürt sorunu ve cemaat yapılanmalarına karşı yapılması
Seküler Milliyetçilik 2: 21.Yüzyılda Türk Milliyetçiliğinin Pratiği
Seküler Milliyetçilik 2: 21.Yüzyılda Türk Milliyetçiliğinin PratiğiM. Bahadırhan Dinçaslan · Liberus · 20243 okunma
Reklam
Günlerin en kıymetlisi Cum’adır. Cum’a günü, bayram günlerinden ve Aşûre gününden dahâ kıymetlidir. Cum’a, dünyâda ve Cennetde mü’minlerin bayramıdır
Nitekim Tirmizinin Câmiinde Ahmed'den gelen hadiste Peygamber (s.a.v.) söyle buyurmuştur: "Allah Tealâ sirât-ı müstakimi şöyle temsil eder. Sıratın iki yani surla çevrilidir. Bu surların açık duran kapıları vardır. Kapıların üzerinde geniş perdeler mevcuttur ve sırâtn bir başında bir de üzerinde durup insanları sırâta çağıran davetçiler bulunur. İşte bu Sırât-ı Müstakim islâm'dır. Surlar Allah'ın hududu; açık duran kapılar da Allah'ın haramlarıdır. Allah`ın hallerinden birini çiğneyen, o perdeyi kaldırmış (yani Sırât-ı Müstakimden çıkmış) olur. Yolun başında duran davetçi Allah'ın Kitabı'dır. Yolun üstünde duran davetçi de Allah'ın müminlerin kalbindeki ögütçüsüdür."
288 syf.
·
Not rated
Beden geçicidir, ancak kalp ve ruh ölümsüzdür. Buna rağmen, bu hayatta dikkatimizin çoğunu ölümsüz olan ruhun değil, geçici olan bedenin ihtiyaçlarına veririz.” Üstü başı dünya olmuş, dünyanın keşmekeşinden sıyrılıp bir aralık hakikati görmek için çırpınan her yüreğe iyi gelecek bir kitap.. Kalbimiz iyiyse iyiyiz, kalbimiz tamsa, mutmain olmuşsa iyiyiz.. Yazarın analojileri, olayları ele alma biçimi bana Nouman Ali Khan'ı hatırlattı. Yabancı müminlerin kitaplarında hep aynı güzel şeyi hissediyorum. Ezber dışılar ..Klişe kalıplar yok. İslam’ın özünü ele alıyor ve tüm dikkatleri o öze çekmeye çalışıyorlat... Kalbinize bu kitabı okuyarak güzel bir iyilik yapabilirsiniz... Gittikçe kötüleşen bu karanlık dünyada kalbimizin nurunu artırmak yapabileceğimiz tek ve en önemli şey.. Sevgiyle…
İyileştir Kalbini
İyileştir KalbiniYasmin Mogahed · Timaş Yayınları · 2023269 okunma
102 syf.
10/10 puan verdi
Sanırım en çok hanımlara seslenmiş olabilirim..
Esselâmu aleyküm ve rahmetu’llâhi ve berekâtûhû.. بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم Bu kitabı bi zamanlar öyle çok okumak istedim ki. Çıktığı yıllar instagram da elden ele gezerdi herkeste görürdüm de bi alıp okuyamadım. Sitede okumuş olanların sayılarının azlığına bakıp aldanmayın, 1k kullanmayan çok insan var kullananlara
Hz. Fatıma'nın Çeyizi ve Düğünü
Hz. Fatıma'nın Çeyizi ve DüğünüMurat Tosun · Mercan Kitap · 2020409 okunma
Reklam
Ömer Muhtar: "Ehli Kitabı, kâfirleri, müşrikleri veli, dost ve sırdaş edinmeyin" Müslüman'ın Müslüman'dan başka dostu yoktur. Kâfir ve müşriklere ancak tebliğ yapılır. Onlarla sır paylaşılmaz. Dost edinilemezler. Yahudi ve Hristiyanların onların dinini kabul etmediğimiz sürece biz Müslümanlara olan düşmanlıkları devam edecektir. Bu ilahi emre binaen takınacağımız en iyi tavır, iman etmeyenlerden uzak durmaktır. Sadece tebliğ etmek amaçlı ilgi alaka kurulabilir. Müminlerin velileri; Allah, Rasulullah ve müminlerdir.
Sayfa 68 - Sude YayınlarıKitabı okudu
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
HALİFE MUTLAK TASARRUF SAHİBİ DEĞİLDİR!
Allahu Teâlâ şöyle buyurmuştur: "Aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve Rasulü'ne davet edildiklerinde müminlerin sözü ancak 'İşittik ve itaat ettik!' demeleridir. İşte, onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir." [Nur Suresi 51] Ve şöyle buyurmuştur: "Onlara 'Allah'ın indirdiğine (Kitab'a) ve Rasul'e gelin!' denildiği zaman, münafıkların senden büsbütün uzaklaştıklarını görürsün." [Nisa Suresi 61] Ve şöyle buyurmuştur: "Hayır! Rabbine andolsun ki aralarında çıkan anlaşmazlıklarda sana (İslâm'a) muhakeme olup sonra da senin verdiğin hükme, içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın tam bir teslimiyet ile teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar." (Nisa Suresi 65) "Sana bir dava arz edildiğinde nasıl hükmedeceksin? Dedi ki: Allah'ın Kitabı'nda olanlar ile hükmederim. Dedi ki: Ya Allah'ın Kitabı'nda yoksa? Dedi ki: Rasulullah SallAIlahu Aleyhi ve Sellem'in Sünneti ile. Dedi ki: Ya Rasulullah'ın Sünneti'nde de yoksa? Dedi ki: Tüm cehdimi harcayarak içtihat ederim. (Ravi) dedi ki: Rasulullah göğsüme vurdu ve şöyle dedi: Rasulullah'ın elçisini, Rasulullah'ın razı olduğuna muvaffak kılan Allah'a hamd olsun." [Ahmed b. Hanbel]
Sayfa 33 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
420 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.