" İslâm, sadece kul ve Allah arasında bir münacaat, sadece gönülde saklı bir inanç ve camilerde namaz olarak kaldığı sürece hiçbir iş göremez.
\Ne serveti toplum ihtiyaçlarına göre dağıtabilir, ne emek ücret dengesini,
ne fırsat eşitliğini sağlayabilir, ne uyuşuk güçleri çalışmaya sevk edebilir.
ne devlete milletlerarası camiada bir mevki temin edebilir, ne ordu teçhiz edebilir, ne de kuvvet biriktirebilir.
İslâm, kazanç ve mülkiyetin temelinde sadece "Emek" arar: Bedenî veya zihnî emek. "
.
İbrahim sahifelerinden misal..
'Aklına mağlup olmayan akıllı kişi saatlerini ayırmalıdır. Bir saatinde Rabbini münacaat etmeli, bir saatinde nefsini hesaba çekip yaptıklarını düşünmeli, ve bir saatinde de rızkı için çalışmalıdır.'
Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi
taşınacak suyu göster, kırılacak odunu
kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin
tütmesi gereken ocak nerde?