sen ey yeşil sarıklı koca çınar
güleni ağlat, ağlayanı sustur
telkin olmadı dudağıma pınar
âh edip de koş inliyeni sustur
dünyada nasihate pranga vurdun
yenimden tutup çekmedin menzile
sorma şimdi nerde ocağın yurdun
Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana Yarabbi
taşınacak suyu göster, kırılacak odunu
kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
bileyim hangi suyun sakasıyım ya Rabbelalemin
tütmesi gereken ocak nerde?
...
Gençtim ya, ne farkeder deyip geçerdim;
nehrin uğultusu da olur, dalların hışırtısı da.
Gözyaşı, çiğ tanesi, gizli dert veya verem
ne fark eder demişim,
bilmeden farkı istemişim.
...
Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana Yarabbi
taşınacak suyu göster, kırılacak odunu
kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
bileyim hangi suyun sakasıyım ya Rabbelalemin
tütmesi gereken ocak nerde?
zülüflerin geceye karışıyor ipek ve müselsel
kesişmiyor yolumuz birbirine dönük iki yüz
iki yüz yıldır aradığım menekşe kokusu sen
kandil buhuru sen yağmur sonrası ıslaklığı.