Hiçbir zaman 'hayır' sözcüğünü ağzına almayan biri, kendisinin eliaçık olduğuna inanır, anlayışlı, kibar olduğuna; çünkü 'hayır' sözcüğünün kötü, bencil, maneviyattan uzak bir sözcük olduğu sanılır.
Duygu çöpü diye bir şey vardır; zihnin makineleri üretir onu. Bu çöp, çoktan biten ve artık bir işe yaramayan acılardan oluşur. Geçmişte önem taşıyan ama şimdi hiçbir anlamı kalmayan önlemlerden oluşur.
Savaşçının da anıları vardır, ama o yararlıyı yararsızdan ayırmayı bilir; duygusal çöplerden kurtulur.
Bir arkadaşı şöyle söyler: "Ama onlar benim geçmişimin bir parçası. Benim varlığımı belirlemiş olan duyguları neden çöpe atayım ki?'
Savaşçı gülümser, ama artık hissetmediği şeyleri hissetmeye çalışmaz. Değişmektedir o ve duygularının kendisine ayak uydurmasını ister.
'Hayatının sonuna kadar, yaşadığın güçlüklerden doğan iyi şeyleri aklında tut. Bunlar senin ustalığının kanıtı olacak ve başka engellerle karşılaştığında sana güven aşılayacaktır.'
'Pişmanlıktan ölünseydi...'
Ve o, pişmanlıktan ölüneceğini bilir: pişmanlık, yanlış bir iş yapmış olanın ruhunu kemirir ve sonunda onu intihara götürür.
Pek çok insanın elinden yardım istemek gelmez. Yanı başında öyle hassas yürekli insanlar yaşamaktadır ki, sevgi onlar için bir hastalığa dönüşür; ilgi görmek için deli olmaktadırlar ama bunu belli etmeye utanırlar.
Kanayan yaralar, arkadaşların kayıtsızlığı, kaybetmenin verdiği yalnızlık; bütün bunlar buruk bir tat bırakır. Ama böyle zamanlarda savaşçı şunu düşünür: 'Bir şey uğruna mücadele ettim ve başarılı olamadım. İlk çarpışmayı kaybettim.'
Sen izin vermezsen kıskançlığın sana bir zararı dokunamaz. Kıskançlık hayatın bir parçasıdır ve herkes onunla baş etmeyi öğrenmelidir.
Bununla birlikte savaşçı planlarından pek söz etmez. Bazen insanlar onun kıskançlıktan çekindiği için böyle yaptığını sanırlar.
Ama savaşçı bilir ki ne zaman kurduğu hayalden söz etse, o hayalin enerjisinin bir parçasını onu anlatırken tüketecektir. Üstelik konuşursa, o hayali gerçeğe dönüştürmek için ihtiyaç duyduğu enerjinin tamamını tüketme riskiyle karşı karşıya olacaktır.
Işığın savaşçısı sözcüklerin gücünü bilir.
Işığın savaşçıları kendilerine sık sık bu dünyada ne aradıklarını sorarlar. Çoğu kez hayatlarını anlamsız bulurlar.
İşte bu yüzden ışığın savaşçısıdır onlar. Başarısızlığa uğradıkları için. Soru sordukları için. Durmadan anlam aradıkları için. Ama sonunda o anlamı bulacaklardır.